Av. Yasemin ÇORAK & Av. Sevcen CAN
Bir önceki yazımızda BM Viyana Satış Sözleşmesi’nin (“CISG”) taraf bakımından uygulama alanından bahsetmiştik. Bu yazımızda ise Sözleşme’nin konu bakımından uygulama alanından söz edeceğiz.
CISG’nin konu bakımından uygulama alanı, yalnızca milletlerarası taşınır mal satımına ilişkin sözleşmelerdir ve burada mal kavramı nakledilebilir maddi taşınır malları ifade etmektedir.
CISG, uygulanacağı satım sözleşmelerinin neler olduğu hususunda bir sayım yapmamış, madde 2 hükmüyle hangi sözleşmelere/mallara uygulanmayacağı hususunda bir sınırlı sayıma gitmiştir. Buna göre CISG, aşağıdaki satım ilişkilerine uygulanmamaktadır;
a. Kişisel veya ailevî ihtiyaç veya ev ihtiyacı için mal alınması; meğerki satıcı, sözleşmenin akdi sırasında veya öncesinde, malların böyle bir kullanım için alındıklarını bilmesin ve bilmesi gerekmesin,
b. Açık artırma yoluyla yapılan satımlar,
c. Cebri icra veya diğer kanun gereği yapılan satımlar,
d. Menkul kıymet, kambiyo senedi ve para,
e. Gemi, tekne, hava yastıklı taşıt veya hava taşıtı satımı,
f. Elektrik satımı,
CISG, aşağıdaki satımların uygulama alanına girdiğini/girmediğini ayrıca düzenlemektedir;
- CISG madde 3 hükmüyle, imal edilecek veya üretilecek malların teminine ilişkin sözleşmelerin satım sözleşmesi sayıldığı ve CISG’nin uygulama alanına girdiği öngörülmektedir. Bu satımlar, Türk Hukukunda eser sözleşmesi olarak nitelendirilmektedir. Bunları sipariş eden taraf, imalat veya üretim için gerekli olan malzemenin esaslı bir bölümünün teminini taahhüt etmişse, o halde söz konusu sözleşme CISG kapsamında satım sözleşmesi sayılmayacaktır. Bir başka deyişle CISG’nin bir eser sözleşmesine uygulanabilmesinin şartı, imalat ve üretim için gerekli malzemenin esaslı bölümünün satıcı tarafından temin edilmesidir. Malzemenin esaslı bölümü alıcı tarafından temin ediliyorsa, Sözleşme uygulanmamaktadır. CISG’nin uygulama alanına girmesi bakımından eser sözleşmesindeki emek unsurunun değil, malzeme unsurunun ağır bastığı ifade edilebilir.
- CISG madde 3 hükmüyle, mal temin eden tarafın ediminin ağırlıklı olarak işgücü veya diğer bir hizmetin sağlanmasından oluştuğu sözleşmelere CISG’nin uygulanmayacağı öngörülmektedir. Böyle bir satım ilişkisinde, edimin satım unsurunun ağırlığına bakılmalıdır. İşgücü veya bir hizmetin sağlanması suretiyle mal temin ediliyor olsa bile, satım unsuru ağır basıyorsa CISG’nin uygulanacağı ifade edilebilir.
Son olarak, CISG madde 4 hükmüyle, CISG’nin sadece satım sözleşmesinin kurulması ve alıcı ile satıcının böyle bir sözleşmeden doğan hak ve borçlarını düzenleyeceği öngörülmektedir. Sözleşmenin geçerliliği, sözleşme konusu malların mülkiyeti gibi hususlar CISG’nin uygulama alanında değildir. Yine madde 5 hükmüyle, CISG’nin sözleşme konusu malın sebep olduğu ölüm ve yaralanmadan doğan sorumluluklara da uygulanmayacağı öngörülmektedir.
Hukuk Desteği