Daha önceki yazılarımızda resmi vasiyetnamenin (Lütfen bkz…) ve el yazılı vasiyetnamenin (Lütfen bkz…) nasıl düzenlenmesi gerektiği üzerinde durmuştuk. Bu yazımızda ise sözlü vasiyetnamenin düzenlenmesinden söz edeceğiz.
Türk Medeni Kanunu (“TMK”) madde 539 ile madde 541 arasında düzenlenen sözlü vasiyetname, resmi ya da el yazılı vasiyetname düzenlenme imkanının bulunmadığı hallerde düzenlenebilecektir. Kanun koyucu TMK madde 539’da “Miras bırakan; yakın ölüm tehlikesi, ulaşımın kesilmesi, hastalık, savaş gibi olağanüstü durumlar yüzünden resmî veya el yazılı vasiyetname yapamıyorsa, sözlü vasiyet yoluna başvurabilir.” şeklinde sözlü vasiyetname düzenlenebilecek halleri örneklendirme suretiyle saymış fakat maddeden anlaşıldığı üzere bu hallerle sınırlandırmamıştır.
Sözlü vasiyetnamenin düzenlenebilmesi için olağanüstü bir halin varlığı ve imkanlar neticesinde resmi ya da el yazılı vasiyetnamenin düzenlenme olanağının bulunmaması gerekmektedir. Bu iki şart aynı anda bulunmalı, olağanüstü hal bulunmasına rağmen resmi ya da el yazılı vasiyetname düzenlenme imkanı varsa sözlü vasiyetname düzenlenmemelidir.
Sözlü vasiyetname düzenlemek isteyen vasiyetçi, TMK madde 539/2 “Bunun için miras bırakan, son arzularını iki tanığa anlatır ve onlara bu beyanına uygun bir vasiyetname yazmaları veya yazdırmaları görevini yükler” uyarınca son arzularını iki tanığa anlatmalıdır. Tanıklardan biri vasiyetçinin son arzularını dinledikten sonra metni derhal yazıya çevirmeli, beyanın yapıldığı yer ve tarihi de yazarak diğer tanığa imzalatmalıdır. Tanıklar; yazılan belgeyi birlikte vakit geçirmeksizin bir sulh veya asliye hukuk mahkemesine vermeli ve miras bırakanı vasiyetname yapmaya ehil gördüklerini, onun son arzularını olağanüstü durum içinde kendilerine anlattığını hâkime beyan etmelidirler. Fakat belirtmeliyiz ki; vasiyetçi tarafından seçilmiş tanıklar vasiyetnamenin düzenlenmesi yükümlülüğünü kabul etmek zorunda değillerdir.
Kanun koyucu TMK madde 539/3 “Resmî vasiyetname düzenlenmesinde okuryazar olma koşulu dışında, tanıklara ilişkin yasaklar, sözlü vasiyetteki tanıklar için de geçerlidir” hükmüyle, sözlü vasiyetnamenin düzenlenmesine katılacak tanıklara ilişkin yasaklar hakkında resmi vasiyetname düzenlenmesi hükümlerine atıf yapmıştır. Buna göre sözlü vasiyetnameye katılacak tanıklar; fiil ehliyeti bulunmayanlar, bir ceza mahkemesi kararıyla kamu hizmetinden yasaklılar, okuryazar olmayanlar, miras bırakanın eşi, üstsoy ve altsoy kan hısımları, kardeşleri ve bu kişilerin eşleri olamayacaklardır. Ayrıca sözlü vasiyetnameyle kazandırmada bulunulan kişiler, bunların üst soy ve alt soy kan hısımları, kardeşleri ve bu kişilerin eşleri de sözlü vasiyetnamenin düzenlenmesinde tanık olarak bulunamayacaktır.
Son olarak belirtmemiz gereken bir diğer konu ise; sözlü vasiyetname düzenlendikten sonra resmi ya da el yazılı vasiyetname düzenlenme olanağı doğarsa, bu tarihin üzerinden bir ay geçince sözlü vasiyetnamenin hükümden düşeceği hususudur.
Hukuk Desteği