Bir önceki yazımızda Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun (“MÖHUK”) md. 37 lafzında geçen “münhasıran” ve “söz konusu işletmenin işyeri” ifadelerinden ne anlaşılması gerektiğinden bahsetmiştik (Lütfen bkz…). Bu yazımızda haksız rekabete uygulanacak hukukun taraflarca seçilmesi ile “daha sıkı ilişkili hukuk” bağlama kuralının haksız rekabete uygulanacak hukukun tespiti açısından değerlendirilmesi konularına değineceğiz.
Haksız Rekabete Uygulanacak Hukukun Taraflarca Seçilmesi
MÖHUK’un haksız fillere uygulanacak hukuku düzenleyen 34. maddesinin beşinci fıkrasında tarafların haksız fiilin meydana gelmesinden sonra hukuk seçimi yapabilmesine imkan tanıyan bir düzenlemeye yer verilmiş olmasıyla birlikte, haksız rekabete uygulanacak hukuku düzenleyen 37. maddede böyle bir düzenleme yapılmamıştır. Roma II Tüzüğü‟nün haksız rekabetten doğan ihtilaflara uygulanacak hukuku düzenleyen 6. maddesinin son fıkrasında da bu madde uyarınca uygulanacağı öngörülen hukukun taraflar arasında yapılacak bir anlaşma ile bertaraf edilemeyeceği açıkça hükme bağlandığından, haksız rekabetten doğan uyuşmazlıklar bakımından tarafların haksız rekabet teşkil eden olayın meydana gelmesinden önce ya da sonra bir hukuk seçimi yapma imkanına sahip oldukları söylenememektedir[1].
“Daha Sıkı İlişkili Hukuk” Bağlama Kuralının Haksız Rekabete Uygulanacak Hukukun Tespiti Açısından Değerlendirilmesi
MÖHUK’un haksız fillere uygulanacak hukuku düzenleyen 34. maddesinde haksız fiilden doğan uyuşmazlıkların haksız fiilin işlendiği ülke hukukuna tabi olduğu düzenlenmiş, maddenin 3. fıkrasında ise haksız fiilden doğan borç ilişkisinin bir başka ülke hukuku ile daha sıkı ilişkili olması halinde uyuşmazlığa bu ülke hukukunun uygulanacağı yönünde bir düzenlemeye yer verilmiş olmasına karşın, haksız rekabete uygulanacak hukuku düzenleyen 37. maddede böyle bir düzenleme yapılmamıştır. Dolayısıyla, kanunda yer verilen düzenlemeden hareketle haksız rekabetten doğan uyuşmazlıklarda daha sıkı ilişkili bir hukukun bulunması halinde bu hukukun uygulanacağı şeklinde bir sonucuna ulaşılamamaktadır. Ancak haksız rekabetten doğan ihtilaflara uygulanacak hukuk MÖHUK’ta ayrı bir madde olarak düzenlenmekle birlikte haksız fiilerden doğan borçlara uygulanacak hukuka ilişkin düzenlemenin genel bir hüküm olduğu dikkate alınırsa, somut olayın özelliği göz önünde bulundurularak olayla daha sıkı ilişkili bir hukukun tespit edildiği durumlarda, bu hukukun uygulanmasıyla daha adil ve hakkaniyetli bir sonuca ulaşılacağına kanaat getirilmesi halinde, haksız rekabet teşkil eden olaylar bakımından da daha sıkı ilişkili ülke hukukunun uygulanabilmesi mümkündür[2].
Bir sonraki yazımızda, Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen bir kısım haksız rekabet eylemlerine uygulanacak hukukun tespitinden örnekler vereceğiz.
Hukuk Desteği
[1] KAYIŞ, Bengül. Haksız Rekabetten Doğan Kanunlar İhtilafı, Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Özel Hukuk Anabilim Dalı,, Yüksek Lisans Tezi, İzmir, 2010, s. 101
[2] KAYIŞ, Bengül. Haksız Rekabetten Doğan Kanunlar İhtilafı, Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Özel Hukuk Anabilim Dalı,, Yüksek Lisans Tezi, İzmir, 2010, s. 103