İŞÇİNİN SIR SAKLAMA YÜKÜMLÜLÜĞÜ – IX

Bir önceki yazımızda sır saklama yükümlülüğünün ihlalinin hüküm ve sonuçlarına kısaca giriş yaparak, sır saklama yükümlülüğünü ihlal eden işçinin iş sözleşmesinin feshedilmesinden bahsetmiştik (Lütfen bkz…). Bu yazımızda ise sır saklama yükümlülüğünün ihlalinin diğer hüküm ve sonuçlarından söz edeceğiz.

Tazminat

İş Kanunu’nun 26. maddesinin ikinci fıkrasında, işverenin iş sözleşmesinin haklı nedenle feshini gerektirecek hallerin ortaya çıkması durumunda, genel hükümlere göre tazminat hakkının saklı kaldığı ifade edilmektedir. İşverenin söz konusu ihlal nedeniyle tazminat isteminde bulunabilmesi için, işçinin borca aykırı davranışı nedeniyle zarara uğramış olması ve işçinin davranışı ve zarar arasında illiyet bağının bulunması gerekmektedir. İşveren tarafından istem konusu edilebilecek tazminat maddi veya manevi tazminat olabilecektir.

Cezai koşul

Yargıtay içtihatları ve doktrin ışığında, İş Hukuku’nda cezai koşul uygulamasının tartışmalı olduğunu, hatta pek çok somut olay veya olguda ceza koşuluna cevaz verilmediğini ifade etmek mümkündür. Örneğin sözleşmelerde yalnızca işçi aleyhine cezai koşula yer verilmesi durumunda söz konusu cezai koşulun geçersiz sayıldığı birçok Yargıtay kararı bulunmaktadır. Ancak kimi koşullarda işçi aleyhine, tek taraflı olarak cezai koşula yer verilmesi mümkün olabilmektedir. Sır saklama yükümlülüğüne ilişkin akdedilen sözleşme veya şartlar da bunlardan biridir. İş Hukuku’nun ruhuna uygun düştüğü ölçüde, işçi aleyhine tek taraflı cezai şart kararlaştırılması mümkündür. Ancak cezai şartın işçinin ağır mağduriyetine sebep olacak derecede fahiş olması cezai şart düzenlemesinin geçersizliğine yol açacaktır. Sonuç olarak, işçi, sözleşmede cezai şart ödemeyi taahhüt etmişse, tazminattan farklı olarak işveren, herhangi bir zarara uğradığını ispat etmek zorunda kalmaksızın sözleşmede belirlenen cezai koşulu talep edebilecektir.

Haksız rekabet

İşçinin sır saklama yükümlülüğünü ihlali, Türk Ticaret Kanunu’nun (“TTK”) 55. maddesi ile sayılan halleri de karşılıyorsa, söz konusu ihlalin haksız rekabet teşkil ettiğinden bahsedilebilecektir. Örneğin maddenin b bendi kapsamında düzenlenen sözleşmeyi ihlale veya sona erdirmeye yöneltmek şeklindeki davranışlardan “üçüncü kişilerin işçilerine, vekillerine ve diğer yardımcı kişilerine, hak etmedikleri ve onları işlerinin ifasında yükümlülüklerine aykırı davranmaya yöneltebilecek yararlar sağlayarak veya önererek, kendisine veya başkalarına çıkar sağlamaya çalışmak” veya “işçileri, vekilleri veya diğer yardımcı kişileri, işverenlerinin veya müvekkillerinin üretim ve iş sırlarını ifşa etmeye veya ele geçirmeye yöneltmek” şeklindeki davranışlar, c bendinde düzenlenen “kendisine emanet edilmiş teklif, hesap veya plan gibi bir iş ürününden yetkisiz yararlanmak” veya “üçüncü kişilere ait teklif, hesap veya plan gibi bir iş ürününden, bunların kendisine yetkisiz olarak tevdi edilmiş veya sağlanmış olduğunun bilinmesi gerektiği hâlde, yararlanmak” ya da “üretim ve iş sırlarını hukuka aykırı olarak ifşa etmek” şeklindeki fiiller hem sır saklama yükümlülüğünün ihlalini hem de haksız rekabeti meydana getirecektir.

Yine TTK’nın 57. maddesiyle, haksız rekabet fiillerinin hizmetlerini veya işlerini gördükleri sırada çalışanlar veya işçiler tarafından işlenmiş olması halinde bu kişileri çalıştıranlara karşı tespit, men ve ortadan kaldırma davaları açılabilmesi mümkündür.

Cezai yaptırımlar

İşçinin sır saklama yükümlülüğüne aykırı fiilleri Türk Ceza Kanun madde 239 kapsamında suç sayılmaktadır. Buna göre işçinin sıfat ve görevi gereği öğrendiği ticari sır, bankacılık sırrı, müşteri sırrı niteliğindeki bilgi ve belgeleri açıklaması durumunda bir (1) yıldan üç (3) yıla kadar hapis cezası öngörülmektedir.

Yine TTK kapsamında haksız rekabet oluşturan ihlaller karşısında madde 62 kapsamında birtakım cezai düzenlemelere de yer verilmiştir.

Bunun dışında, Bankacılık Kanunu’nun 159. madde hükmüyle, banka ve müşterilere ait sırların açıklanması da cezai yaptırıma tabi filler olarak düzenlenmektedir.

https://hukukdestegi.com/tr/2022/09/19/iscinin-sir-saklama-yukumlulugu-viii/
https://hukukdestegi.com/tr/2022/07/06/iscinin-sir-saklama-yukumlulugu-vii/
https://hukukdestegi.com/tr/2022/05/25/iscinin-sir-saklama-yukumlulugu-vi/
https://hukukdestegi.com/tr/2022/03/14/iscinin-sir-saklama-yukumlulugu-v/
https://hukukdestegi.com/tr/2022/01/26/iscinin-sir-saklama-yukumlulugu-iv/
https://hukukdestegi.com/tr/2021/11/05/iscinin-sir-saklama-yukumlulugu-iii/
https://hukukdestegi.com/tr/2021/10/04/iscinin-sir-saklama-yukumlulugu-ii/
https://hukukdestegi.com/tr/2021/08/04/iscinin-sir-saklama-yukumlulugu-i/

Hukuk Desteği

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir