Daha önceki yazılarımızda mirastan feragat sözleşmesinin ne olduğu (Bkz ilgili yazımız…) ile mirastan feragat sözleşmesinin çeşitleri ve usulünü (Bkz. ilgili yazımız…) açıklamıştık.
Belirtmek gerekir; mirastan feragat sözleşmesinin yapılmasıyla feragat eden, mirasçılık sıfatını kaybetmektedir. Böylelikle feragatte bulunan mirasçı, herhangi bir hakka kavuşamayacağı gibi miras bırakanın ölümü ardından bir yükümlülük altına da girmeyecektir. Dolayısıyla kural olarak, tereke borçlarından sorumlu olmayacaktır; fakat mirasın açılması anında tereke, borçları karşılayamıyorsa ve borçlar mirasçılar tarafından ödenmiyorsa, feragat eden ve mirasçıları tereke alacaklılarına karşı mirasın açılmasından önceki beş yıl içinde feragat sözleşmesi için miras bırakandan almış oldukları karşılık sebebiyle mirasın açılması anındaki zenginleşmeleri miktarında sorumludur.
Mirastan feragat eden mirasçıların bu sorumluluğu belli şartlar dahilinde gerçekleşebilecek, sınırlı ve ikinci derecede bir sorumluluktur. Feragat edenin bu tür bir sorumululuk içine girebilmesi için terekenin aktifinin pasifini karşılayamaması, tereke alacaklılarının mirasçılara başvurmuş ancak alacaklarını tahsil edememiş olması, ayrıca ivazlı feragatin miras bırakanın ölümünden önceki beş yıl içinde gerçekleşmiş olması gerekmektedir. Tüm bu koşullar beraber gerçekleştiğinde feragat edenin ancak sorumluluğu gündeme gelebilecektir.
İvazlı mirastan feragat sözleşmesinde aksi kararlaştırılmadıkça, feragat edenin alt soyu da mirasçı sıfatını kazanamamaktadır; fakat ivazsız feragat sözleşmesinden feragat eden mirasçının altsoyu etkilenmemektedir.
Önemle belirtmek gerekir ki; miras bırakan, mirastan feragat eden mirasçıya, terekenin tasarruf edilebilir kısmını aşan kazandırmalarda bulunduysa, diğer mirasçılar bu halin tenkisini isteyebileceklerdir. Saklı paylı mirasçılar açılacak olan tenkis davası ile feragat edenden sadece saklı payını aşan miktarın geri verilmesini talep edebileceklerdir.
Mirastan feragat sözleşmesi miras bırakanın ehliyetsizliği, şekil şartlarına uyulmaması, irade sakatlıkları, hukuka ve ahlaka aykırılık nedenleriyle iptal edilebilmektedir. İptal davasını, tasarrufun iptal edilmesinde hukuki menfaati bulunan mirasçı yahut vesayet alacaklıları açabilecektir.
Hukuk Desteği