Aile, hem toplum hem de hukukumuz açısından şüphesiz son derece önemli bir kurumdur. Bu kadar önemsenen çekirdek bir yapının ise sağlıklı temellerle kurulması için Türk Medeni Kanunu (“TMK”) yazılı ve sözlü olarak sınırlı sayıda (numerusclausus) bazı şartlar öngörmüştür. Şartlara uyulmamasının etkisi her zaman aynı olmaz, belirlenen şartlara kısmi ya da tam olarak uyulmadığı takdirde hukuk düzeni buna çeşitli yaptırımlar bağlamıştır. Bu yaptırımlar:
(i)evliliğin yok hükmünde olması,
(ii)mutlak butlanla sakatlanması,
(iii)nisbi butlanla sakatlanması
olarak üçe ayrılır. (Daha önceki yazımızda evliliğin mutlak ve nisbi butlanla sakat olması konusuna değinmiştik. Lütfen Bkz. )
Türk Hukuku’na göre evlilik birliğinin geçerli olarak kurulması için,ayrı cinsiyete sahip çiftlerin gerekli evraklar ile birlikte evlendirme memuruna başvurup, başvurunun reddi ya da kabulüne göre belirlenen gün ve saatte evlendirme memurunun önündesırayla özgür iradeleri ile isteklerini olumlu yönde beyan etmeleri gerekir. Evlendirme memuru belediye bulunan yerlerde belediye başkanı, köylerdeyse muhtardır. Evlendirme memurunun çiftlerin beyanlarını kabul ettiğini belirtmesiyse; kurucu değil, açıklayıcı unsurdur.
Hemen yeri gelmişken açıklayalım, çiftlerin iradelerini TMK uyarınca aranan şartlar esasında değil de bunun yerine dini bir törende açıklamalarını hukuk düzenimiz tanımaz. Bir başka deyişle dini törenin yapılması; evlilik birliğinin kurulması için gerekli olmadığı gibi, yapılıp yapılmaması sadece tarafların özgür inançları ve dini değerleri çerçevesinde ortaya koymayı tercih edecekleri iradelerinin dini ve toplumsal düzlemde etki doğurmasıyla alakalıdır.
Bahsettiğimiz gibi TMK’da aranan kurucu unsurlardan birinin eksik olması sonucunda boşanma davası açmaya gerek dahi olmaksızın evlilik zaten yokluk hükmünde olacaktır. Burada taraflar arasında yaşanabilecek olası bir anlaşmazlık için, tespit davası açılması hukuken mümkün olsa da uygulama açısından çok nadir olarak böyle bir davayla karşılaşılabilecektir. Bu tip bir tespit davasında evlilik birliğinin sona erdiğine dair değil baştan bari geçersiz olduğuna dair hüküm kurulur, bir başka söylemle yokluk hükmünde olan evlenmede,hukuken boşanma söz konusu olamaz. Açıklamaya çalıştığımız davada hakim tarafından farklı kurucu unsur eksiklikleri tespit edilirse, hakim görevi gereği bu eksiklikleri de dikkate almak zorundadır.
Hukuk Desteği