ANONİM ŞİRKETLERDE YÖNETİM KURULU

Anonim şirket yönetim kurulu tarafından temsil edilmektedir. Bu niteliğinden ötürü şirket adına hak kazanılan ve borç altına girilen eylem ve işlemler de yönetim kurulu tarafından gerçekleştirilmektedir. Yönetim kurulu üyeliğine sadece gerçek kişiler seçilebilmektedir. Pay sahibi olan bir tüzel kişi yönetim kurulu üyesi olamamaktadır fakat; tüzel kişinin temsilcisi olan gerçek kişiler yönetim kurulu üyesi olarak seçilebilmektedir. […]

Devamını Oku

LİMİTED ŞİRKETTEN ÇIKMA / ÇIKARILMA, HİSSE DEVRİ

Bir limited şirket ortağının limited şirketten ayrılması için üç yöntem bulunmaktadır: Hisse devri, Çıkma, Çıkarılma Limited şirketin ortakları kendi paylarını, aksi esas sözleşmede belirtilmediği müddetçe, devrederek ortaklıktan ayrılabilirler. Limited şirket sözleşmesine hüküm koyulması şeklinde ortaklara şirketten çıkma hakkı tanınabilir. Bu hak şartsız olarak tanınmışsa, ortak herhangi bir sebep belirtmeksizin ve kendisinden herhangi bir şartın yerine […]

Devamını Oku

ŞİRKET ORTAKLARI TACİR MİDİR?

Türk Ticaret Kanunu’nun 14. maddesinin 1. fıkrasına göre gerçek kişi tacir şu şekilde tanımlanmıştır: ”Bir ticari işletmeyi kısmen dahi olsa, kendi adına işleten kimseye tacir denir.” Esasen tacir sayılmak için ortada gerçek manada işletilen bir ticari işletme olması gerekmektedir. Bu işletme kimin adına işletiliyor ise tacir kimse olarak o şahıs düşünülecektir. Bu sebeplerle işleten değil […]

Devamını Oku

LİMİTED ŞİRKET HİSSESİNİN DEVRİ

Limited şirkette ortağın/ortakların payının/paylarının devri, ortakların alacağı karar ve hisse devrini konu alan sözleşmenin düzenlenmesi ve sözleşmenin noterce onaylanmasıyla gerçekleşmektedir. Sözleşmenin düzenlenmesinin akabinde ortaklık tarafından pay devri sözleşmesi ve alınan karar, yerel ticaret sicil müdürlüğünde tescil edilmeli ve Ticaret Sicil Gazetesi’nde yayımlanmalıdır. Limited şirkette hisse devri,  Türk Ticaret Kanunu (TTK) madde 595’te düzenlenmiştir. TTK madde […]

Devamını Oku

ACENTENİN REKABET ETMEME YÜKÜMLÜLÜĞÜ

Türk Hukukunda acentenin rekabet etmeme yükümlülüğü farklı açılardan incelenebilir. Öncelikle belirtmek gerekir ki; bu yükümlülük Kanun’dan doğar. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (“TTK”) 104. maddesi uyarınca ve sadakat borcu gereğince acente, aynı yer ve bölge içinde, birbirleri ile rekabette bulunan birden fazla ticari işletmenin acenteliğini üstelenemeyecektir ancak; rakip faaliyetlere karşı koruma sağlayan bu hüküm yalnızca […]

Devamını Oku

KARŞILIKSIZ ÇEK

Çek bankaya hitaben yazılmış bir kıymetli evraktır. Düzenlenmesi itibariyle çekte vade değil, ibraz süresi vardır (Bakınız Çekte İbraz Süresi konulu yazımız). 3167 sayılı Çekle Ödemelerin Düzenlenmesi ve Çek Hamillerinin Korunması Hakkında Kanunun 10. maddesi gereği muhatap banka, süresinde ibraz edilen çekin karşılığının bulunmaması halinde her çek yaprağı için belirli bir tutarı ödemekle yükümlüdür. Bu hususa […]

Devamını Oku

ÇEKTE İBRAZ SÜRESİ

Çek esas itibariyle bir ödeme aracı olduğu için çekte vadeden farklı olarak kısa ibraz süreleri vardır. Bir çek keşide edildiği yerde ödenecekse on gün, keşide edildiği yerden başka yerde ödenecekse bir ay içinde muhatap bankaya ibraz edilmelidir. Ödeneceği yerden başka bir yerde keşide edilen çek, keşide yeri ile ödeme yeri aynı kıtada ise bir ay […]

Devamını Oku