7201 sayılı Tebligat Kanunu (“TK”) madde 7/A “Aşağıda belirtilen gerçek ve tüzel kişilere tebligatın elektronik yolla yapılması zorunludur… 9. Baro levhasına yazılı avukatlar…” düzenlemesi ile tebligatların avukatlara elektronik yolla yapılmasını, zorunlu hale getirmiştir. Maddenin devamında tebligatın ne zaman yapılmış sayılacağı ile ilgili husus da düzenlenmiş ve açıkça tebligatın muhatabın elektronik adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci […]
Kategori: Medeni Usul Hukuku
TAŞINMAZLARA VE AYNİ HAKLARA İLİŞKİN İLAMLARIN İCRASI
Türk Hukuku; mahkeme ilamlarının icrası için kesinleşme şartını aramamıştır. Mahkemelerin karar verdiği andan itibaren taraflar bu kararın icrası için yasal yollara başvurabilecek ve kararın gereği yerine getirilmiş olacaktır. Fakat kanun koyucu bazı kararların icrası için kesinleşme şartının arandığı düzenlemeler de öngörmektedir. Bu düzenlemeler mahkeme kararlarının kesinleşme şartı olmadan icrasının istisnalarını oluşturmaktadır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri […]
HAKİMİN KANUN YOLLARINA BAŞVURU SÜRESİNİ YANLIŞ GÖSTERMESİ
Anayasa’nın 40/2. maddesine göre, “Devlet, işlemlerinde, ilgili kişilerin hangi kanun yolları ve mercilere başvuracağını ve sürelerini belirtmek zorundadır.”. Anayasa maddesinden anlaşılacağı üzere; her ne kadar kanun yollarına başvuru süresi Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda (“HMK”) belirtilmiş, kesin ve hak düşürücü süre olsa dahi, mahkemeler kararlarında başvuru mercilerini ve başvuru süresini belirteceklerdir. Kanun koyucu Anayasa’da yer alan ilgili […]
BİLİRKİŞİYE VE BİLİRKİŞİ RAPORUNA İTİRAZ
Bilirkişiler, yargılama esnasında ortaya çıkan ve çözümü uzmanlığı, özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren hallerde mahkeme tarafından başvurulan gerçek kişiler veya özel hukuk tüzel kişileridir. Bilirkişilik kurumu; 3.11.2016 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlananarak yürürlüğe giren 6754 sayılı Bilirkişilik Kanunu ile özel bir düzenlemeye kavuşmuş; bilirkişilerin görev tanımları, sorumlulukları ve nitelikleri ayrıntılı hükme bağlanmıştır. Mahkemeler, yargılama sırasında […]
DAVANIN USULDEN REDDİ
Türk yargı sisteminde mahkemelerin yargılama sonucunda verebileceği kararlardan bir tanesi de “davanın usulden reddi” olarak ifade edilir. Davanın usulden reddi; dava şartı noksanlığının bulunması halinde mahkemenin vereceği bir karar türüdür. Dava şartları Hukuk Muhakemesi Kanunu (“HMK”) m.114’te düzenlenmiştir. “Dava şartları şunlardır: a) Türk mahkemelerinin yargı hakkının bulunması. b) Yargı yolunun caiz olması. c) Mahkemenin görevli […]
TEBLİGAT KANUNU MADDE 35 VE MADDE 21’E GÖRE TEBLİGAT – II
Bir önceki yazımızda Tebligat Kanunu’nun (“Kanun”) 35. maddesinde yer verilen prosedürün işletilmesi suretiyle tebligatın gerçekleştirilmesinden bahsetmiştik. İlgili yazımız için (Bkz…) Bu yazımızda ise Kanun’un 21. maddesinde düzenlenen prosedürden bahsedeceğiz. Gerçek kişilere yapılacak olan tebligatlar, kimi zaman kişinin adreste bulunmaması veya başka bir adrese taşınmış olması gibi sebeplerle gerçekleştirilememektedir. Kişinin bilinen adresine yapılan ilk tebligat, belirtilen […]
TEBLİGAT KANUNU MADDE 35’E VE MADDE 21’E GÖRE TEBLİGAT
Gerçek veya tüzel kişilere yapılan tebligatlar, kimi zaman çeşitli nedenlere bağlı olarak alıcısına tebliğ edilemez (teslim edilemez). Böyle bir durumda, 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun (“Kanun”) 21. ve 35. maddelerinde düzenlenen prosedürler işletilerek, usulüne uygun tebligatın gerçekleştirilebilmesi mümkündür. Yazımızda, Kanun’un 21. ve 35. maddelerinde yer verilen düzenlemeleri, tebligatın gerçek kişiye veya tüzel kişiye yapılacak olmasına göre […]