DELİLLERİN HAKİMİN HUZURUNDA TARTIŞILMASI

Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (“CMK”) 217. Maddesi “(1) Hâkim, kararını ancak duruşmaya getirilmiş ve huzurunda tartışılmış delillere dayandırabilir. Bu deliller hâkimin vicdanî kanaatiyle serbestçe takdir edilir. (2) Yüklenen suç, hukuka uygun bir şekilde elde edilmiş her türlü delille ispat edilebilir.” hükmünü amirdir. Madde metninde de belirtildiği üzere hakim karar verirken, bu kararını duruşmaya getirilmiş ve huzurunda […]

Devamını Oku

ŞÜPHEDEN SANIK YARARLANIR İLKESİ

Şüpheden sanık yararlanır ilkesi, suçun işlenip işlenmediği hakkında en ufak bir tereddüt duyulması, tam bir vicdani kanaatin oluşmaması hallerinde bu durumun sanık lehine yorumlanmasıdır. Sanığın kendisine isnat edilen suçtan cezalandırılabilmesi için vicdani kanaatin hakkında tam olarak oluşması gerekmektedir. Bir başka deyişle suçu işlediğine dair hakkındahiçbir tereddütemahal kalmamalıdır. Şüpheden sanık yararlanır ilkesinin hukuki zeminini Anayasa’nın 38/4. […]

Devamını Oku

SANIK DİĞER BİR SANIK ALEYHİNE KANUN YOLUNA BAŞVURABİLİR Mİ?

Bir ceza yargılamasında bir veya birden fazla sanık olup; bu kişi ya da kişiler hakkında ilgili ceza mahkemesi tarafından birbirinden farklı kararlar verilebilir. Bir sanığın suçlu bulunması diğer sanık üzerindeki suç şüphesini kaldırabileceği, bir başka deyişle sanıkların suç ve ceza durumları birbirleriyle ilişkili olabileceği gibi birbirlerinden tamamen bağımsız da olabilecektir. İşte özellikle anılan birinci durumda, […]

Devamını Oku

CEZA YARGILAMASINDA ÇOCUK

Ceza Hukuku’nda çocuk kavramı, 18 yaşını doldurmamış kişileri ifade etmektedir. Kişilerin yaş küçüklüğü; kusur yeteneğini azaltan veya ortadan kaldıran sebepler arasında sayılmaktadır. Kanun koyucu yaş küçüklüğünü dikkate alarak, çocukların ceza ehliyetini 3 grupta incelemiştir. Çocukların ceza ehliyeti hakkında yazımızı buradan (…Bkz) okuyabilirsiniz. Ayrıca ifade etmeliyiz ki kanun koyucu, suç işleyen çocuk hakkında “suça sürüklenen çocuk” […]

Devamını Oku

YARGILAMANIN YENİLENMESİ (I)

Yargılamanın yenilenmesi, kesinleşmiş mahkeme kararlarına karşı başvurulabilen öğretide olağanüstü kanun yolu olarak sınıflandırılan bir kanun yoludur. Ceza yargılamasının ana amacı; maddi gerçekliğe ulaşarak; hukuk devletinin ana amaçlarından olan toplumun adalet ihtiyacına hizmet etmektir. Fakat kimi yargılamalar neticesinde bu ihtiyaç tam olarak karşılan(a)maz. Kanun koyucu olağan anlamda yargılamanın sonlanmasından sonra adaletin tecelli etmemesi ihtimalini de göz […]

Devamını Oku