ZAMANAŞIMI DEFİ’NİN ISLAHLA İLERİ SÜRÜLMESİ

Alacak hakkının kanunda öngörülen sürelerde istenmemesi halinde söz konusu alacak zamanaşımına uğrar. Zamanaşımına uğrayan bu alacak hakkının devlet himayesi altında ilerisürülerek istenmesi halinde mahkeme alacağın zamanaşımına uğradığını re’sen gözetemeyecektir. Bu sebeple zamanaşımının mahkeme tarafından dikkate alınabilmesi ancak taraflarca ileri sürülmesi halinde mümkün olacaktır. Zamanaşımı def’inin ileri sürülmesi hususunda kanun koyucu özel bir düzenlemeye yer vermediği […]

Devamını Oku

TÜRK CEZA KANUNU’NDA CEZA ZAMANAŞIMI

Daha önceki bir yazımızda dava zamanaşımının sürelerinden ve sonuçlarından bahsetmiş, dava zamanaşımında devletin cezalandırma hakkının ortadan kalkığını belirtmiştik (Lütfen Bkz…) Bu yazımızda ise ceza zamanaşımına dair açıklamalarda bulunacağız. Kesinleşmiş ve infaz edilebilir bir ceza mahkumiyetinin, kanun koyucu tarafından belirtilen sürelerin geçmesine rağmen infaz edilememesi halinde ceza zamanaşımı gündeme gelecektir. Türk Ceza Kanunu’nun (“TCK”) 68. maddesinin“Bu […]

Devamını Oku

TÜRK CEZA KANUNU’NDA DAVA ZAMANAŞIMI

Suçun işlenip bittiği tarihten itibaren kanun koyucunun belirlemiş olduğu sürelerin geçmesiyle birlikte henüz dava açılmamışsa veya dava açılmış olmasına rağmen kanuni süre içerisinde dava sonuçlandırılmamışsa, dava zamanaşımının varlığından bahsedilir. Dava zamanaşımı; devletin cezalandırma hakkından vazgeçmesi ve ceza davasının düşmesi sonuçlarını doğuracaktır. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (“TCK”) 66. maddesinin “Kanunda başka türlü yazılmış olan haller […]

Devamını Oku

MİRASIN PAYLAŞILMASI

Miras bırakanın ölmesi ile terekede yer alan intikale uygun aktif ve  pasifler, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu (“TMK”) gereği otomatik olarak mirasçılara geçmekte olduğundan, mirasın hukuka uygun geçişi için, mirasçılar açısından bir onaylama, beyanda bulunma yahut sair işlem yapma gereği bulunmamaktadır (Bkz: İlgili yazımız…). Bu çalışmamızda, mirasın yasal ve atanmış mirasçılar arasında paylaşılmasından bahsedeceğiz. TMK […]

Devamını Oku

ZİMMET SUÇU ve CEZASI

Zimmet, kamu görevlisinin kamu malı sayılan veya korumakla yükümlü olduğu eşyalar üzerinde görevinin gerekleriyle bağdaşmayan bir surette tasarrufta bulunmasıdır. Tasarrufta bulunulacak eşyanın taşınır ve yahut taşınmaz olmasına ilişkin bir ayrım yapılmamıştır. Bu kapsamda mal, ekonomik değer taşıyan her türlü şeyi ifade etmektedir. Suçun oluşması için suça konu olan malın veya paranın özel kişilere ya da […]

Devamını Oku

TRAFİK KAZALARINDA DESTEKTEN YOKSUN KALMA TAZMİNATI

Her yıl yaptırılması mecburi olan zorunlu trafik sigortasının; zarar verilen diğer aracı ve zarar gören üçüncü kişileri korumak, onların kayıplarını gidermek amacıyla oluşturulduğundan, kusurlu olan aracın zararını ise karşılamadığından bir diğer yazımızda bahsetmiştik. (Bkz.İlgili yazımız…) Bu yazımızda ise konuyu biraz daha özelleştirerek; kaza sonrası kişilerin uğradığı hem maddi hasarları hem de yaralanma, ölüm gibi durumlarda […]

Devamını Oku

KONUT DOKUNULMAZLIĞININ İHLALİ SUÇU

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (“TCK”) 116. maddesi: “(1) Bir kimsenin konutuna, konutunun eklentilerine rızasına aykırı olarak giren veya rıza ile girdikten sonra buradan çıkmayan kişi, mağdurun şikayeti üzerine, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (2) Birinci fıkra kapsamına giren fiillerin, açık bir rızaya gerek duyulmaksızın girilmesi mutat olan yerler dışında kalan […]

Devamını Oku