HUKUK MAHKEMELERİNİN YETKİSİ (I)

İkame edilecek dava bakımından taraflar arasındaki uyuşmazlığın; konusu, değeri veya miktarı, hukuken nasıl ve hangi hükümlere binaen korunduğu hususlarının yanında önemli iki diğer konu daha vardır. Bunlar; hukuk mahkemelerinin görev ve yetkisidir. Hukuk mahkemelerinde görev hususuna bir diğer yazımızda detaylıca değinmiş; genel ve özel mahkemelerin hangileri olduğunu örnekler vererek açıklamış, görevin mahkemeler nezdinde ne zaman […]

Devamını Oku

İSTİNAF TALEBİNİN İNCELENMESİ

İstinaf talebi, heyet tarafından incelenebileceği gibi görevlendirilecek bir üye tarafından da incelenebilir. İncelemenin heyetçe mi yoksa bir üye tarafından mı yapılacağı davanın özelliğine göre belirlenecektir. İstinaf mahkemesi, inceleme yaparken gerektiği hallerde başka bir bölge adliye mahkemesine ya da ilk derece mahkemesine istinabe edebilecektir. İstinaf mahkemesi, istinaf talebini incelerken istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olacaktır. Ancak dosyada kamu düzenine […]

Devamını Oku

İSTİNAF DİLEKÇESİNE CEVAP NEREYE VE NE ZAMAN VERİLİR?

İstinaf dilekçesi, kararı veren ilk derece mahkemesi tarafından karşı tarafa tebliğ olunacaktır. Karşı taraf ise istinaf dilekçesinin kendisine tebliğinden itibaren iki hafta içinde cevap dilekçesini kararı veren ilk derece mahkemesine veya bu mahkemeye gönderilmek üzere başka herhangi bir yer mahkemesine verebilecektir. İstinaf edilen kararı veren mahkeme, istinaf ve istinafa karşı cevap dilekçesi verildikten veya cevabın […]

Devamını Oku

İTİRAZIN İPTALİ DAVASI

İtirazın iptali davası; borçlu aleyhine açılmış olunan icra takibinin borçlunun yaptığı itiraz nedeniyle  durması sonucunda alacaklının, itirazı hükümden düşürebilmek için seçebileceği hukuki yollardan birisidir. İtirazın iptali davası bir eda davası olup alacak davası niteliği taşımaktadır. İtirazın iptali davasında takip alacaklısı davacı, takip borçlusu ise davalı konumunda olacaktır. İtirazın iptali davası genel hükümlere yönelik bir eda […]

Devamını Oku

İHTİYATİ TEDBİR KARARINA UYMAMA

İhtiyati tedbirin ne olduğundan, ne amaçla verildiğinden, hangi kanunda ne şekilde düzenlendiğinden bir diğer yazımızda detaylıca bahsetmiştik. (Bkz: Bir diğer yazımız…) İhtiyati tedbir kararı, mahkeme tarafından verilen geçici koruma kararıdır. Diğer tüm mahkeme kararları gibi bu kararlara da taraflar uymakla yükümlüdür. İhtiyati tedbir kararının uygulanmasına muhalefet eden, ilgili yasa hükmüne açık şekilde aykırı davranmış olacaktır […]

Devamını Oku

İŞ DAVASI SIRASINDA İŞÇİNİN VEFATI

4857 sayılı İş Kanunu’nun 2. maddesinde işçi “Bir iş sözleşmesine dayanarak çalışan gerçek kişi…” olarak tanımlanmış olup; işçi ve işveren arasında kurulan iş ilişkisinin sona ermesi durumunda halin icabına göre işçinin işverenden talep edebileceği ücret ve tazminatlar; kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai ücretleri, aylık ücret, ulusal bayram, genel tatil ve hafta tatili ücretleri, yıllık […]

Devamını Oku

İHTİYATİ TEDBİRDE “ÖLÇÜLÜLÜK” ve “TALEPLE BAĞLILIK” İLKELERİNİN UYGULANMASI

İhtiyati tedbirin geçici bir hukuki koruma olduğundan ve bu bağlamda özelliklerinin, şartlarının neler olduğundan bir diğer yazımızda detaylı olarak bahsetmiştik, lütfen bakınız (Bkz.İlgili yazımız…). Bu yazımızda ise hakimin mevcut bir davada veya ileride açılacak bir dava için ihtiyati tedbir uygulaması halinde; ölçülülük ve taleple bağlılık ilkelerine uygun bir şekilde karar vermesi gerektiğinden bahsedeceğiz. “Ölçülülük” ilkesi; […]

Devamını Oku