İNSAN TİCARETİ SUÇU

göçmen-670

Daha önceki bir yazımızda göçmen kaçakçılığı suçundan (Bkz.ilgili yazımız…) bahsetmiştik. Bu yazımızda ise insan ticareti suçunu ve göçmen kaçakçılığından farklı olan yönlerini ele alacağız.

İnsan ticareti suçu, Sınıraşan Örgütlü Suçlara Karşı Birleşmiş Milletler Sözleşmesi’ne Ek İnsan Ticaretinin, Özellikle Kadın ve Çocuk Ticaretinin Önlenmesine, Durdurulmasına ve Cezalandırılmasına İlişkin Protokol’de kuvvet kullanarak veya kuvvet kullanma tehdidi ile veya diğer bir biçimde zorlama, kaçırma, hile, aldatma, nüfuzu kötüye kullanma, kişinin çaresizliğinden yararlanma veya başkası üzerinde denetim yetkisi olan kişilerin rızasını kazanmak için o kişiye veya başkalarına kazanç veya çıkar sağlama yoluyla kişilerin istismar amaçlı temini, bir yerden bir yere taşınması, devredilmesi, barındırılması veya teslim alınması olarak tanımlanmıştır.

Bu noktada insan ticareti ve göçmen kaçakçılığı suçlarının ilk farklılığı ortaya çıkmaktadır. İnsan ticaretinde, mağdur olan insanların rızası yoktur, zorla ve baskıyla kullanılan insanlar mevcuttur. Göçmen kaçakçılığında ise, göçmenlerin rızası vardır ve özgür iradeleriyle suça konu olurlar.

İnsan ticareti suçu ile göçmen kaçakçılığı suçu arasındaki bir diğer farklılık ise, göçmen kaçakçılığı suçunun işlenmesi için yurtdışı bağlantısı kurulması gerekir, şöyle ki göçmenlerin ya yurtdışına kaçırılması ya da yurtdışından ülkeye sokulması aranır. Ancak insan ticareti aynı ülke sınırları içerisinde de gerçekleşebilen bir suçtur.

İnsan ticareti suçunun karakteristik özelliği istismardır. Açıklayacak olursak, insan ticareti kişilerin emeklerini, bedenlerini ve yaşamlarını sömürmek amaçlı işlenen bir suçtur. Kişilerin rızası bulunmaksızın baskı kurarak onları zorla çalıştırmak, fuhuşa zorlamak, kişileri satarak maddi kazanç elde etmek gibi yollarla yaşamları istismar etmeye dayanan bir suçtur.

İnsan ticareti suçu Türk Ceza Kanunu’nun 80. maddesinde düzenlenmiş olup, kasten işlenen ve re’sen soruşturulan bir suçtur. Suç, teşebbüs aşamasında kalsa dahi tamamlanmışçasına sanığa ceza verilir.

Cezai yaptırımı ise göçmen kaçakçılığı suçundan daha ağır olarak düzenlenmiştir. Türk Ceza Kanunu’nun 80. maddesine bakacak olursak, sekiz yıldan oniki yıla kadar hapis ve onbin güne kadar adlî para cezası ile müeyyidelendirildiğini söylemeliyiz. Göçmen kaçakçılığı suçuna benzer şekilde, insan ticareti suçunda da mağdurun rızasının bulunması suçun niteliğini değiştirmeyecektir.

                                                                                                              Hukuk Desteği

iletisim: [email protected]

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir