Tıp bilimi ve klinik araştırmalar çerçevesinde ele alınmakta olan insan üzerinde deney suçu 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu (“TCK”) 90. maddede düzenlenmiştir. Buna göre söz konusu suçun işlenmiş sayılabilmesi için öncelikle mağdurun rızasının bulunmaması, mağdurun rızasının bulunduğu hallerde ise rızanın yasada belirtilmiş usul ve şartlara uygun şekilde alınmaması nedeniyle geçersiz olması gerekmektedir. (Bkz ilgili yazımız…)
Kanun maddesine bakıldığında yasa koyucunun aynı başlık altında hem “(1) İnsan üzerinde bilimsel bir deney yapan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır…” maddesi ile insan üzerinde bilimsel deney yapma suçunu hem de “…(4) Hasta olan insan üzerinde rıza olmaksızın tedavi amaçlı denemede bulunan kişi, bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Ancak, bilinen tıbbi müdahale yöntemlerinin uygulanmasının sonuç vermeyeceğinin anlaşılması üzerine, kişi üzerinde yapılan rızaya dayalı bilimsel yöntemlere uygun tedavi amaçlı deneme, ceza sorumluluğunu gerektirmez. Açıklanan rızanın, denemenin mahiyet ve sonuçları hakkında yeterli bilgilendirmeye dayalı olarak yazılı olması ve tedavinin uzman hekim tarafından bir hastane ortamında yapılması gerekir…” maddesi ile insan üzerinde tedavi etme amacı ile deneme yapma suçunu düzenlediği görülmektedir.
TCK 90. maddede yer alan her iki suç tipi için de korunan esas hukuksal değer vücut bütünlüğü olup bunun yanında insan onuru, kendi geleceğini belirleme hakkı, kurallara uygun bilimsel araştırma yapma özgürlüğü de madde ile korunmaya çalışılan değerlerden sayılabilecektir. Yasa koyucu bu anlamda klinik araştırmalar yapılırken bir yanda bilimsel araştırma özgürlüğünü, tıp biliminin gelişmesini ve insan sağlığını koruma yükümlülüğünü, bir yanda da araştırmaya gönüllü olan kimsenin vücut bütünlüğünü ve hayatını koruma yükümlülüğünü koruma altına almayı ve sağlamayı amaçlamaktadır.
Maddenin birinci fıkrasında yazılı hükme göre insan üzerinde deney yapan kişi bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacak olup deneyin rızaya dayanması halinde dahi 2. fıkrada 7 bent halinde sayılan “a)Deneyle ilgili olarak yetkili kurul veya makamlardan gerekli iznin alınmış olması, b) Deneyin öncelikle insan dışı deney ortamında veya yeterli sayıda hayvan üzerinde yapılmış olması, c) İnsan dışı deney ortamında veya hayvanlar üzerinde yapılan deneyler sonucunda ulaşılan bilimsel verilerin, varılmak istenen hedefe ulaşmak açısından bunların insan üzerinde de yapılmasını gerekli kılması, d) Deneyin, insan sağlığı üzerinde öngörülebilir zararlı ve kalıcı bir etki bırakmaması, e) Deney sırasında kişiye insan onuruyla bağdaşmayacak ölçüde acı verici yöntemlerin uygulanmaması, f) Deneyle varılmak istenen amacın, bunun kişiye yüklediği külfete ve kişinin sağlığı üzerindeki tehlikeye göre daha ağır basması, g) Deneyin mahiyet ve sonuçları hakkında yeterli bilgilendirmeye dayalı olarak açıklanan rızanın yazılı olması ve herhangi bir menfaat teminine bağlı bulunmaması, gerekir…” şart ve usullere uyulmaması durumunda suç meydana gelecektir.
Hukuk Desteği