Önceki yazılarımızda, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (“TCK”) İkinci Kısım/İkinci Bölüm’ünde yer alan ve 86 ila 93. maddeleri arasında düzenlenen vücut dokunulmazlığına karşı suçların listesini paylaşmış, kasten yaralama suçundan bahsetmiştik. İlgili yazılarımız için lütfen bakınız:
Neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama
Bu yazımızda ise taksirle yaralama suçundan bahsedeceğiz.
Taksir, failin özen ve dikkat yükümlülüğüne aykırı davranarak ve neticesini öngöremediği hareketlerde bulunarak bir suçu işlemesidir. TCK’da yer alan düzenlemelere göre, yaralama suçunun taksirle işlenebilmesi mümkündür.
Taksirle yaralama suçu, TCK’nın 89. maddesinde düzenlenmiştir. Bu düzenlemeye göre, taksirle başkasının vücuduna acı veren veya sağlığının ya da algılama yeteneğinin bozulmasına neden olan kişi, üç aydan bir yıla kadar hapis veya adli para cezası ile cezalandırılmaktadır. Taksirle yaralama suçunun soruşturulması ve kovuşturulması mağdurun şikayetine bağlıdır.
Taksirle yaralama fiili aşağıdaki neticelere neden olursa, suçun temel şekli için öngörülen cezanın artırılması söz konusu olur. Bu hallerde, suç bilinçli taksirle işlenmişse, soruşturma ve kovuşturma için mağdurun şikayeti aranmaz.
Cezanın yarısı kadar artırıldığı durumlar:
Mağdurun;
– Duyularından veya organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflaması,
– Vücudunda kemik kırılması,
– Konuşmasında sürekli zorluk,
– Yüzünde sabit iz,
– Yaşamını tehlikeye sokan bir durum,
– Gebe bir kadının çocuğunun vaktinden önce doğması.
Cezanın bir kat artırıldığı durum:
Mağdurun;
– İyileşmesi olanağı bulunmayan bir hastalığa veya bitkisel hayata girmesi,
– Duyularından veya organlarından birinin işlevinin yitirilmesi,
– Konuşma ya da çocuk yapma yeteneklerinin kaybolması,
– Yüzünün sürekli değişikliği,
– Gebe bir kadının çocuğunun düşmesi.
Taksirle yaralama fiili, birden fazla kişinin yaralanmasına neden olmuşsa, altı aydan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
Hukuk Desteği