Şiddet denildiği zaman toplumda akla her ne kadar öncelikle fiziksel şiddet gelse de; şiddetin türü sadece bununla sınırlı değildir. Nitekim fiziksel şiddet gibi psikolojik, ekonomik, cinsel ve sosyal şiddet de pekala mümkündür. Kadına şiddet ise, kadınların kadın olma hususiyetine dayanan, cinsiyete dayalı ayrımcılık içeren her türlü hukuka aykırı tutum ve davranış olarak açıklanabilecektir. Kadına yönelik şiddetle mücadele bakımından, 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’un yanında İstanbul Sözleşmesi olarak da bilinen Kadına Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi de ülkemiz tarafından kabul edilmiş çok önemli diğer bir yasal düzenlemedir. İstanbul Sözleşmesi kapsamında kadına şiddete dair yazılarımız için lütfen (Bkz: İlgili Yazımız…), (Bkz: İlgili Yazımız…)
Zorla evlendirme,
maalesef ki günümüzde hala daha devam eden ve kamu vicdanını derinden yaralayan
bir toplumsal sorun olup; ağırlıklı olarak kadınlar ve kız çocukları bakımından
uygulanmaktadır. İstanbul Sözleşmesi de, bu konuyu önlemek ve zorla
evlendirmeye maruz kalan kişilerin korunması amacıyla 37. maddesinde “1. Taraflar bir yetişkini veya çocuğu kasten
evliliğe zorlamanın cezalandırılmasını temin etmek üzere gerekli yasal veya
diğer tedbirleri alacaklardır. 2. Taraflar, bir yetişkinin veya çocuğun, ikamet
ettiği Taraf veya Devletten farklı bir Tarafa
veya devlete, söz konusu yetişkini veya çocuğu evliliğe zorlama amacıyla kasten
kandırılarak götürülmesinin cezalandırılmasını temin etmek üzere gerekli yasal
veya diğer
tedbirleri alacaklardır.” şeklinde düzenleme yapmış bulunmaktadır. Hükme
göre; İstanbul Sözleşmesi’ni kabul eden taraf devletlere, zorla evlendirmenin
ve bu amaçla kasten kandırılarak bir yerden başka yere götürülmenin
cezalandırılması için ilgili yasal düzenlemeleri yapmaları veya gerekli
tedbirleri almaları yükümlülüğü getirilmiştir.
Bilindiği üzere, ülkemizdeki ceza kanunlarında zorla evlendirmeyi suç kılan yahut cezalandıran özel bir suç tipi öngörülmemiştir. Her ne kadar yasa koyucu bu şekilde doğrudan bir düzenleme yapmamışsa da; zorla evlendirme teşkil eden fiilleri, somut olayın özelliklerine göre hürriyeti kısıtlama, tehdit, cinsel saldırı ve cinsel istismar suçlarına azmettirme gibi çeşitli suç tipleri içerisinde değerlendirmek ve bu doğrultuda yargılama yaparak ceza verilebileceğinin mümkün olabileceği unutulmamalıdır.
İlgili yazılarımız için;
Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun Kapsamında Önleyici Tedbirler
Hukuk Desteği