Bir önceki yazımızda, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun (“Kanun” ya da “SMK”) madde 5/1-g hükmü ile düzenlenen; “Paris Sözleşmesinin 2 nci mükerrer 6 ncı maddesine göre reddedilecek işaretler” ile 5/1-ğ hükmü ile düzenlenen “Paris Sözleşmesinin 2 nci mükerrer 6 ncı maddesi kapsamı dışında kalan ancak kamuyu ilgilendiren, tarihi ve kültürel değerler bakımından halka mal olmuş diğer işaretler ile yetkili mercilerce tescil izni verilmemiş olan armaları, nişanları veya adlandırmaları içeren işaretler”den bahsetmiştik.
Bu yazımızda ise mutlak tescil engeli olarak; “dinî değerleri veya sembolleri içeren işaretler” ile “kamu düzenine veya genel ahlaka aykırı işaretler”e değineceğiz.
Mutlak Ret Nedenleri
SMK Madde 5/1-h: Dinî değerleri veya sembolleri içeren işaretler
Kanun’un 5/1. maddesinin (h) bendinde, “dinî değerleri veya sembolleri içeren işaretler”in marka olarak tescil edilemeyeceği öngörülmüştür. Bu hükümle, esasen dinî sembollerin ticari çıkarlar için kullanılmasının önlenmesi amaçlanmıştır. Bu doğrultuda örneğin; “Kilise”, “Cami” gibi farklı dinlere ait ibadethane isim ve şekillerinin, “Kur’an”, “Tevrat”, “İncil” gibi kutsal kitapların isimlerinin marka olarak tescili mümkün olmayacaktır.
SMK Madde 5/1-ı: Kamu düzenine veya genel ahlaka aykırı işaretler
Kanun’un 5/1. maddesinin (ı) bendinde, “kamu düzenine veya genel ahlaka aykırı işaretler”in marka olarak tescil edilemeyeceği öngörülmüştür.
Marka İnceleme Kılavuzu’nda kamu düzeni; devletin güvenliğini ve düzenini, bireyler arasındaki ilişkilerde uyulması gereken kuralları, toplumun huzur ve sükûnunun sağlanmasını, devletin ve devlet yapısının korunmasını hedef tutan, toplumun her alanındaki düzeninin temelini oluşturan bütün kurallar olarak, genel ahlâk ise; aile nizamı ve yerleşik örf ve adetler olarak tanımlanmıştır.
Bir sonraki yazımızda, mutlak ret nedenlerinden sonuncusu olan; “tescilli coğrafi işaretten oluşan ya da tescilli coğrafi işaret içeren işaretler”den söz edeceğiz.
Hukuk Desteği