TEBLİGAT İŞÇİYE YAPILABİLİR Mİ?

7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 17. maddesinde “Belli bir yerde devamlı olarak meslek veya sanatını icra edenler, o yerde bulunmadıkları takdirde tebliğ aynı yerdeki daimi memur veya müstahdemlerinden birine, meslek veya sanatını evinde icra edenlerin memur ve müstahdemlerinden biri bulunmadığı takdirde aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçilerinden birine yapılır.” demek suretiyle kişinin devamlı çalıştığı yerde bulun(a)maması […]

Devamını Oku

E-TEBLİGAT NE ZAMAN YAPILMIŞ SAYILIR?

7201 sayılı Tebligat Kanunu (“TK”) madde 7/A “Aşağıda belirtilen gerçek ve tüzel kişilere tebligatın elektronik yolla yapılması zorunludur… 9. Baro levhasına yazılı avukatlar…” düzenlemesi ile tebligatların avukatlara elektronik yolla yapılmasını, zorunlu hale getirmiştir. Maddenin devamında tebligatın ne zaman yapılmış sayılacağı ile ilgili husus da düzenlenmiş ve açıkça tebligatın muhatabın elektronik adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci […]

Devamını Oku

TEBLİGAT KANUNU MADDE 35 VE MADDE 21’E GÖRE TEBLİGAT – II

Bir önceki yazımızda Tebligat Kanunu’nun (“Kanun”) 35. maddesinde yer verilen prosedürün işletilmesi suretiyle tebligatın gerçekleştirilmesinden bahsetmiştik. İlgili yazımız için (Bkz…) Bu yazımızda ise Kanun’un 21. maddesinde düzenlenen prosedürden bahsedeceğiz. Gerçek kişilere yapılacak olan tebligatlar, kimi zaman kişinin adreste bulunmaması veya başka bir adrese taşınmış olması gibi sebeplerle gerçekleştirilememektedir. Kişinin bilinen adresine yapılan ilk tebligat, belirtilen […]

Devamını Oku

TEBLİGAT KANUNU MADDE 35’E VE MADDE 21’E GÖRE TEBLİGAT

Gerçek veya tüzel kişilere yapılan tebligatlar, kimi zaman çeşitli nedenlere bağlı olarak alıcısına tebliğ edilemez (teslim edilemez). Böyle bir durumda, 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun (“Kanun”) 21. ve 35. maddelerinde düzenlenen prosedürler işletilerek, usulüne uygun tebligatın gerçekleştirilebilmesi mümkündür. Yazımızda, Kanun’un 21. ve 35. maddelerinde yer verilen düzenlemeleri, tebligatın gerçek kişiye veya tüzel kişiye yapılacak olmasına göre […]

Devamını Oku

YERLEŞİM YERİ

Yerleşim yeri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 19. maddesi’nde: “Yerleşim yeri bir kimsenin sürekli kalma niyetiyle oturduğu yerdir…” şeklinde tanımlanmak suretiyle düzenlenmiştir. Buna göre; yerleşim yerini kişinin yaşamsal faaliyetlerinin merkezi olan yer biçiminde nitelendirmemiz de mümkündür. Yerleşim yeri, kişiler hakkında açılacak davalar ve icra takipleri bakımından oldukça önemli olup; hangi mahkeme veya icra takibinin yetkili […]

Devamını Oku

USULSÜZ TEBLİGAT (III)

Tebligatların, Tebligat Kanunu ile Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde düzenlenmemesi ve/veya tebliğ edilmemesi halinde usulsüz tebligatın söz konusu olacağından bir başka yazımızda bahsetmiştik.(Bkz. Diğer Yazımız…) Tebligatın usulüne uygun şekilde yapıldığından bahsedebilmek için; Tebligat Kanunu’nun 10. maddesi uyarınca, öncelikle muhatabın bilinen en son adresine gönderilmesi gerekmektedir. Bahsi geçen adrese tebliğin mümkün olmaması halinde […]

Devamını Oku

USULSÜZ TEBLİGAT (II)

Tebligatların, Tebligat Kanunu’na ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik’e uygun olarak düzenlenip tebliğe çıkarılması gerektiğinden, Kanun ve/veya Yönetmeliğe uygun düzenlenmeyen ve/veya tebliğ edilmeyen tebligatın usulsüz tebligat olduğundan bir önceki yazımızda bahsetmiştik. (Bkz.İlgili yazımız…) Peki usulsüz bir tebligatın varlığını nasıl anlarız? Tebligat Kanunu’nun 10. maddesi: “Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır. Bilinen en […]

Devamını Oku