Hukuki bir ihtilafta taraflar haklılığını ispat etmek için çeşitli vasıtalar kullanmak durumundadırlar. İddiayı ispat, hakimi bir vakıanın varlığına ya da yokluğuna ikna etmek anlamına gelmektedir. İspatı en önemli unsuru ise “delil”dir. Delil ise hukuki ihtilafın sebebi olan vakıanın gerçekleşip gerçekleşmediği hususunda hakimde bir kanı oluşturmaya yarayan ispat aracıdır. Dikkat edilmesi gereken nokta, hakimde bir kanı oluşturmak için sunulan delillerin hukuka uygun olması gerektiğidir. Bu anlamda hukuk düzeni birtakım sınırlamalar getirmiştir. Bu yazımız ses kayıtlarının delil olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceği üstüne olacaktır.
Teknolojinin de gelişmesiyle kişiler artık telefon görüşmelerini kaydedip sonrasında bunları kendi lehlerine delil olarak kullanmak istemektedirler; fakat hemen belirtelim, ses kaydının alınması, özel verilerin habersiz elde edilmesi kavramı olarak hukuken karşılık bulmakta ve Anayasa’da özel hayatın gizliliği hakkı kapsamında güvence altına alınmıştır. Özel hayatın gizliliği hakkı, bireyin kendisi ile ilgili olan her şeyin gizli kalması, ifade edilmemesi, kayıt altına alınmaması, gösterilmemesi ve ihlal edilmemesi talebini de içerir. Bu anlamda temel haklar açısından bakıldığında bir kimseden habersiz alınan ses kayıtları hukuka aykırı delil olarak kabul edilip kullanılamayacak ve böyle bir eylem aynı zamanda suç oluşturacaktır. Genel durum bu olmakla birlikte istisnalar yok değildir. İstisnalar boşanma davalarında ve ceza davalarında gündeme gelmektedir.
Boşanma ve ceza davaları, delillerin değerlendirilmesi noktasında sistematikten ayrılan davalardır. Zira pratikte bir kimse boşanma davası açarken evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı iddiasını destekleyen ses kayıtları olsa bile bunları mahkemeye sunamazsa yahut sunsa bile bunlar delil olarak değerlendirilemezse bu kişinin hak kaybına uğrayacağı açıktır. Aynı durum elbette ceza davalarında da geçerlidir. Bu sebeple Yargıtay içtihadlarıyla da sabit olduğu üzere boşanma ve ceza davalarında “karşı tarafın bilgisi olmaksızın alınan ses kayıtlarının” delil olarak değerlendirilebileceğini söyleyebiliriz. Aksi halde ulaşılmak istenen amaç kanunda korunmak istenen amaca göre daha fazla zedelenecektir. Özellikle ceza yargılamalarında kişinin kendisine karşı işlenmekte olan bir suçla ilgili olarak, bir daha kanıt elde etme imkanın bulunmadığı ve yetkili makamlara başvurma imkanın olmadığı ani gelişen durumlarda, karşı tarafla yaptığı konuşmaları kayda alması halinin hukuka uygun olduğunun kabulü gerekebilecektir. Aksi takdirde kanıtların kaybolması ve bir daha elde edilememesi söz konusudur.
Yargıtay Ceza Genel Kurulu Esas: 2010/5 MD-187 Karar: 2011/131 Tarih: 21.06.2011:“….Katılanın sanıklar ile aynı ortamda ve telefonda yaptığı görüşmeleri cep telefonuna kayıt etmek suretiyle elde ettiği kayıtların, 5271 sayılı CMK`nın 135. maddesi kapsamında değerlendirmesi, bu bağlamda hakim kararı olmadığından bahisle hukuka aykırı kabul edilmesi olanaklı olmayıp, rüşvet istenmek suretiyle sanıklar tarafından kendisine karşı işlendiğini iddia ettiği suçla ilgili olarak, bir daha elde edilme olanağı bulanmayan kanıtların yetkili makamlara sunulmak amacıyla toplandığının, dolayısıyla hukuka uygun olduğunun kabulü gerekmektedir …”
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2007/17220 E., 2008/13614 K., 20.10.2008 T.: “… Evlilikte, evlilik birliğine ilişkin yasal yükümlülükler alanı, eşlerin her birinin özel yaşam alanı olmayıp, aile yaşamı alanıdır. Bu alanla ilgili de eşlerin tek tek özel yaşamlarının değil bütün olarak aile yaşamının gizliliği ve dokunulmazlığı önem ve öncelik taşır. Bu bakımdan evliliğin yasal yükümlülükler alanı, diğer eş için dokunulmaz değildir. Bu nedenle, eşinin sadakatinden kuşkulanan davacı-davalının, birlikte yaşadıkları her ikisinin de ortak mekanı olan konutta, eşinin bilgisi dışında ses kayıt cihazı yerleştirerek, eşinin aleni olmayan konuşmalarını kaydetmesinde bu suretle sadakat yükümlülüğü ile bağdaşmayan davranışlarını tespit etmesinde özel hayatın gizliliğinin ihlalinden söz edilemez ve hukuka aykırılık bulunduğu kabul olunamaz. Bu nedenle davanın kabulü gerekir…”
Hukuk Desteği
iletisim: [email protected]
Merhaba
motosiklet aksesuarları satılan bi firmada çalışmaktayım. güvenlik sebebiyle mağazanın belirli yerlerinde kameralar var. fakat bir hafta önce personele bildirilmeden belirli noktalara özellikle çalışma masaları, dinlence noktaları gibi yerlere ses kayıt ekipmanlarının yerleştirildiğini öğrendik. bunun yasal olup olmadığını öğrenmemiz mümkünmü ?
şimdiden teşekkürler
Merhabalar, bu durum sizin bilginiz dışında ve sorulmadan mı yapılıyor?
evet
merhaba benim bi boşanma davam var ve ben daha önce yaşadığımız evin karşısında ki komşumla olan tel konuşmamı kayıt altına aldım. Yalancı tanıklarla üzerime çeşitli iftiralar atılıyo bunları nasıl ispatlıyabilirim.Bu ses kaydını kullanmayı düşünüyorum bu suç olur mu ?
Merhabalar, öncelikle izinsiz kaydedilen ses kayıtları genel olarak hukuka aykırı delil olarak kabul edilir bu yüzden ses kayıtları delil olarak kullanılamaz aynı zamanda bu ses kayıtlarını da izinsiz tutmak suç teşkil eder. Fakat delil elde edilmesi çok zor olan durumlarda Yargıtay kararlarından da çıkarabileceğimiz üzere hukuka aykırı elde edilen ses kayıtlarını delil olarak kullanabiliriz. Sizin olayınızı tam olarak bilmiyorum bu yüzden delil olarak kullanıp kullanamayacağınız durumuna ilişkin bir yorum yapamam maalesef.. Eğer olayı biraz daha açıklayabilirseniz daha iyi yardımcı olabilirim size.
Merhaba eşimden şiddet göreceğimi anladığım anda telefonun ses kaydını açtım. Baştan sona hepsi kayıtlı. Bunu davada kullanmam suç teskil eder mi acaba ? Teşekkürler
İyi çalışmalar ben yurt dışından bi sorunum var .eşimle severek evlendik şu an anlasamiyoruz .ayrılmak istiyorum eşim bana 30.000 euro verirsen senden boşanırimm diyor ben o kadar parayı veremem bu durumda ne yapabilirim saygılarımla
Merhabalar, konuya ilişkin olarak bir avukattan yardım almanız süreciniz açısından daha sağlıklı olabilecektir. İletişim bilgilerinizi mail yoluyla göndermeniz halinde bu konuda uzman avukatlarımız dilerseniz size yardımcı olabilecektir.
İyi günler benim ablam eşinden boşanmak istiyor. Ama eşi gıcıklık olsun diye boşanmam diyor. Ve ablam adına üç yıl önceden ablamin rızası olarak yani araları iyiyken bankadan para çekmiş şimdide ödemem diyor. Ayrıca ablam a şiddet uygulamış ama ablam dedikodu olmasın diye darp raporu almamış şimdi ablam ses kaydı yapsa hem borç için hem boşanma için delil teşkil eder mi??
MERHABA BENİM BİR SORUM OLACAK BİZ KÖYDE CAMİYE İNŞAAT YAPTIRDIK İNSANLARDAN TOPLANAN YARDIMLARLA FAKAT YARDIM YAPAN BİR ŞAHIS ÖRNEK VERİYİM 100 TL YARDIM YAPTI DAHA SONRA 200 TL YARDIM TAPTIĞINI BEYAN EDİP MAHKEMEYE VERDİ 2 Kİ ŞAHİT GÖSTERİP BENDE ŞAHİT GÖSTERDİĞİ KİŞİYLE TELEFONLA KONUŞTUM KONUŞMALARIMIZI KAYDETTİM KONUŞMA SIRASINDA 100 TL VERDİKLERİNİ SÖYLÜYOR MAHKEMEYE BU KONUŞMAYI DELİL OLARAK SUNA BİLİR MİYİM…………. VEDE KONUŞMA ESNASINDA KONUŞMALARIMIZI KAYDETMEMİ SÖYLÜYOR KONUŞTUĞUM ŞAHIS BANA Bİ CEVAP VERİRSENİZ ÇOK SEVİNİRİM BABAMI MAHKEMEYE VERMİŞLER BENDE MAHKEMEDE BUNU DELİL OLARAK KULLANMAK İSTİYORUM SAYGILAR.
Merhabalar, öncelikle hukuka aykırı deliller davada delil olarak kullanılamaz. Fakat hukuka aykırı delilin başka bir şekilde ispatlanma imkanı yoksa hakim nezdinde hukuka aykırı delilin bir değeri olacaktır.
Merhaba ben bir mütahit ‘ten ev aldım ve yarısını ödedim yarısını satılacak bir evimiz vardı bize 3 buçuk ay süre vermişlerdi ama türkiyenin şu anki durumu beli satılamadı ve bizi evden çıkardılar ben tapuyu verdim onlarda parayı biraz uzun bizim konumuz yinede burada asıl sormak istediğim mütahitin oğlu evden çıktığımız gün eve biz taşınırken çalışanlarından biri beni aradı müşteri getireceklermiş ne zaman getirebilirim dedi bende yeterince beni üzüp bunalımlarını daha fazla canımı sıkmayın görüyorsunuz eşyalar taşınıyor öğleden sonra gelin gösterin çatladınızmı dedim sonrasında mütahitin oğlu beni arayıp oraya gelirsem hattinizi bildiririm birdaha konuşursanız oraya gelirsem ne yapmam gerekiyorsa onu yaparım diye tehtitler savurdu ben aylar öncesinden ses kaydedici yüklemiştim ve söyledigi herşey kaydoldu sonrasında ise anahtarı teslim etmek istedik bizi yazanelerine çağırdılar bende beni daha önce tehtit ettikleri için oraya giderken ses kaydediciyi açtım iyikide açmışım orada mütahitin oğlu eşimin üzerine saldırdı ve kafasını kapatmaktan ve bize bundan sonra göreceksiniz siz diye tehditler savurdu hadda çırpın bir kelime daha var söyleyemiyorum ve karakola gidip şikayet edecektim gittim de ama oradan geri döndüm daha fazla uzatmamak için ertesi gün avukatları aradı ve gizli ses kaydetmek suç 6 yıldan başlıyor dedi beni u konuda aydınlatabilirmisiniz.
Merhabalar, İzinsiz ses ve görüntü alma suçunun düzenlenmesiyle korunan hukuki değer özel hayatın gizliliğidir. Yani kişilerin özel hayatlarının gizliliğini ihlal etmenin bir yaptırımı olarak bu suç düzenlenmiştir. Bulunduğunuz ortam eğer bahsettiğiniz şekildeyse, özellikle sizin mağduriyetinize yol açacak bir şekilde şiddet ve tehdit ortamı içinde alınmış kayıtlarsa, bu doğrultuda bir savunma yapılabilir ve sonucunda ceza verilmeyebilir. Bunun haricinde belirtmekte fayda var ki, kişilere saldırmak ya da tehdit etmek de suç teşkil eder. Bilginize…
Merhaba , Bana tefeciler tarafından iftira atıldı ve benim kendimi ispat etmek için savcılığa sunduğum tanıklar da tehdit edilerek benim aleyhimde ifade vermeleri zorlanıyor ki nitekim öyle de yapıldı.Şimdi benim kendimi ispat edebilmem için sadece elimde konuşma ses kayıtları var.Bu ses kayıtlarını hakim dinlerse her şey bariz ortada ve hemen beraat verebileceği kanısındayım..Bu ses kaydında bana iftira attıklarını eğer istenilen parayı vermezsem şikayetlerinde devam edeceklerini,benim tanık olarak verdiğim isimleri para ile satın aldıklarını açıkça söylüyorlar.Bu durumda iken ses kaydını mahkemeye sunarsam acaba delil olarak hakim dinler mi ? Teşekkürler…
Merhabalar, Kendisine karşı işlenen bir suçu başka yolla kanıtlama imkanı bulunmayan kişinin aldığı ses ve görüntü kaydı hukuki delil olarak kabul edilir. Sizin durumunuzda hakim muhtemelen ses kaydını delil olarak dikkate alacaktır. Bilginize…