Ormanların kamu malı sayılmasının arkasında yatan neden, üzerinde zilyetlik kurulamayıp, tasarrufların kamu hukukundan doğan hak ve yetkilere dayanmasındandır. Ayrıca ormanlar tabi servetlerden sayıldığı için, devletin bu yerler üzerinde geniş bir biçimde kontrol ve denetim hakkı bulunmaktadır. Dolayısıyla ormanlar tescile tabi değildir ve zamanaşımı ile iktisaba elverişli değildir. Fakat bazı devlet ormanları hazine adına tescil edilebilmektedir. Söz konusu tescil, ormanın orman niteliğini etkilemez. Kamu yararı bulunması durumu haricinde ormanlık alanlarda irtifak hakkı da tanınamamakta, iskan ve işgal olunamamaktadır.
Orman Genel Müdürlüğü ormanlara karşı yapılacak her türlü işgal ve faydalanma durumlarında, sahip olduğu yetkiye dayanarak doğrudan duruma el koyabilmektedir. İşgali engellemek için zabıta güçlerinden gerektiğinde yardım alınabilinir. Ayrıca bir zarar vukuunda tazmini yoluna da gidilebilinir. Kadastro çalışmaları sırasında orman olarak kabul edilen yerlerin kamu malı olması nedeniyle zilyetliğin devri yoluyla kazanılması da mümkün değildir. Kadasto tespiti sırasında bölgede hak sahipliği olduğunu düşünen kişiler bu hususu tutanaklara muhakkak geçirmelidirler. Bu sayede şayet orman olan yerin orman dışına çıkarılması söz konusu olursa, artık 2B arazi vasfına bürüneceğinden zilyetliğe değer verilmesi, bu yolla üzerinde zilyetlik tesis edilen alanda hak sahipliği iddia edilebilmesi mümkün hale gelebilecektir. Sonuç itibariyle; bir yer orman olarak kabul edilmişse bu yerin zilyedinin olması, zilyedin tapuya kullanıcı olarak kaydedilmesi mümkün değildir. Ancak bu yer orman sınırı dışına çıkarılmışsa, zilyetlik söz konusu olabilir ve zilyetlik devredilebilir.
Devlete ait ormanlarda durum böyle olmakla birlikte devlet ormanları dışında kalan özel ormanlar ile kamu tüzel kişilerine ait ormanların malikleri, malik olarak ormanların asli zilyedidirler ve zilyetlik kurumunun tanıdığı tüm yetkileri kullanılabilmektedirler.
Anayasa madde 169: “ Devlet, ormanların korunması ve sahaların genişletilmesi için gerekli kanunları koyar ve tedbirleri alır. Yanan ormanların yerine yeni orman yetiştirilir, bu yerlerde başka çeşit tarım ve hayvancılık yapılamaz. Bütün ormanların gözetimi Devlete aittir. Devlet ormanlarının mülkiyeti devronulamaz. Devlet ormanları kanuna göre, Devletçe yönetilir ve işletilir. Bu ormanlar zamanaşımı ile mülk edinilemez ve kamu yararı dışında irtifak hakkına konu olamaz. Ormanlara zarar verebilecek hiçbir faaliyet ve eyleme müsaade edilemez. Ormanların tahrip edilmesine yol açan siyasi propaganda yapılamaz; münhasıran orman suçları için genel af ve özel af çıkarılamaz. Ormanları yakmak, ormanları yok etmek veya daraltmak amacıyla işlenen suçlar genel ve özel af kapsamına alınamaz. Orman olarak muhafazasında bilim ve fen bakımından hiçbir yarar görülmeyen, aksine tarım alanlarına dönüştürülmesinde kesin yarar olduğu tesbip edilen yerler ile 31.12.1981 tarihinden önce bilim ve fen bakımından orman niteliğini tam olarak kaybetmiş olan tarla, bağ, meyvelik, zeytinlik gibi çeşitli tarım alanlarında veya hayvancılıkta kullanılmasınca yarar olduğu tesbit edilen araziler, şehir, kasaba ve köy yapılarının toplu olarak bulunduğu yerler dışında, orman sınırlarında daraltma yapılamaz.”
Hukuk Desteği
Merhabalar
Ben ormandan bir yerin zilyetlik hakkını aldım fakat yer benim adıma görünsün istiyorum bunu nasıl düzeltebilirim
Bilgi verebilir misiniz
Merhaba, Devlet ormanlarının zilyetliği devredilememektedir. Zilyetlik aldığınızı söylediğiniz ormanın niteliği nedir ve zilyetliği kimden devralmıştınız?
merhaba . ecrimisilini ödediğimiz içinde yapı kayıt belgeli evi olan hazine mülkiyetine ait bakımını yaptığımız yetişkin zeytin ağaçları olan ham toprak araziyi çevre sehircilikten satın almak istedim. geçen hafta orman vasfına geçtiğini satın alma hakkımızın olmadığını ilanın muhtarlıkta askıda olduğunu söylediler ama askıda bizim adımız yok. orman alanı geçiyor. kadastro mahkemesine 8 nisana kadar itiraz dilekçesi vermemiz gerektiğini söylediler. Yardimcı olursanız sevinirim