Hakaret; hukuki, toplumsal, dini ve yahut başka bir alanda normun sınırlarının dışında kalan bir eylem türüdür. Diğer bir deyişle hakaret ifade özgürlüğünün sınırları dışında kalan kısımdır. Bireyin kişilik haklarını korumaya yönelik hakaret suçu Türk Ceza Kanunu’nun (“TCK”) 125. maddesinde düzenlenmiştir. Cumhurbaşkanına hakaret suçu ise TCK madde 299’da özel olarak düzenlenmiş bir suç tipidir. Özel olarak düzenlenmiş bu suçun unsurlarının tespiti bakımından ayrı bir nitelendirme yapılmadığı için TCK’nın 125. maddesine bakılması gerekir. Cumhurbaşkanına hakaret suçu ile sadece cumhurbaşkanının şahsı, devlet menfaatleri ve cumhurbaşkanlığı makamının saygınlığı korunmaktadır.
Madde 299- Cumhurbaşkanına hakaret: “(1) Cumhurbaşkanına hakaret eden kişi, bir yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (2) Suçun alenen işlenmesi hâlinde, verilecek ceza altıda biri oranında artırılır. (3) Bu suçtan dolayı kovuşturma yapılması, Adalet Bakanı’nın iznine bağlıdır.”
Cumhurbaşkanına hakaret suçunun cezası, TCK madde 125’te düzenlenen hakaret suçundan farklı olarak 1 yıl ila 4 yıl hapistir. Ayrıca suçun herkesin önünde işlenmesi durumunda cezanın altıda bir oranında artması söz konusudur.
Alenen hakaret suçunda olduğu gibi cumhurbaşkanına hakaret suçu da internet yoluyla işlenebilir. Uygulamada bu suç tipinin genellikle sosyal medya üzerinden yapılan paylaşımlar nedeniyle işlendiği görülmektedir.
Cumhurbaşkanına hakaret suçunda cumhuriyet savcıları re’sen soruşturma başlatabilirler fakat kovuşturma yapılabilmesi için diğer bir deyişle dava açılabilmesi için Adalet Bakanlığı’nın izni gereklidir. Dolayısıyla savcılık soruşturmayı tamamladıktan sonra kovuşturma için Adalet Bakanlığı’na başvurmalıdır.
Her birey hukuki sınırlar içerisinde görüş ve düşüncelerini özgürce dile getirebilir. Nitekim evrensel hukuk ilkelerinde, Anayasamız ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nde bireylerin ifade özgürlüğü düzenlenmiştir. Bu yazımızda konu edindiğimiz bu suç tipi de Cumhurbaşkanına yöneltilen her söz ve eylemi ifade özgürlüğü kapsamında kalıp kalmadığına bakılmaksızın yargılamaya taşımak ve özgürce herhangi bir konuda fikir beyan eden her yurttaşı bir yerinden bir bağlantı kurmak suretiyle bu suçla ilişkilendirmeye çalışmak hukuki amacına hizmet etsin diye hüküm altına alınmamıştır. Korunmak istenen hukuki değerin Cumhurbaşkanlığı makamının saygınlığı olduğu unutulmamalıdır.
Hukuk Desteği