Sözleşmenin kuruluşuna hizmet eden irade beyanlarının ilki olan öneri, bir diğer adıyla icaba ilişkin açıklamalarımızın yer aldığı bir diğer çalışmamızı lütfen inceleyiniz (Bkz. İlgili Yazımız…). Bu yazımızda ise kabul üzerine açıklamalarda bulunacağız.
Kabul; sözleşmenin kurulması amacıyla yapılan öneriye karşı, muhatap tarafça öneriyi yapan tarafa öneriye uygun şekilde yöneltilen irade açıklamasıdır. Öneri beyanına uygun irade bildirimi içeren kabul beyanı neticesinde ancak bir sözleşmenin kurulması söz konusu olabilecektir. Kabul; açık irade beyanı ile yapılabileceği gibi, yeri geldiğinde örtülü biçimde de yapılabilecektir.
Öneren, kanun veya işin özelliği ya da durumun gereği açık bir kabulü beklemek zorunda bulunmuyorsa, öneri uygun bir sürede reddedilmediği takdirde, sözleşme kurulmuş sayılacaktır. Böyle bir durumda örtülü kabul de tıpkı açık bir kabul gibi sonuç doğuracak ve sözleşme tarafları bağlayacaktır.
Sipariş edilen malın gönderilmesi bu hususa güzel bir örnektir. Burada; sipariş veren taraf, sipariş vermek suretiyle bir öneride bulunur, malın gönderilmesi de öneriye uygun iradeyi gösteren bir davranış şekline bürünmüş zımni kabuldür.
Kabule yönelik dikkat çekmek istediğimiz bir takım önemli hususlar ise;
- Kabulü yapacak kişi mutlaka önerinin yönlendirildiği muhatap olmalıdır. Başka bir kişinin öneri beyanını kabul etmesi, sözleşmenin kurulmasını sağlamayacağı gibi ancak yeni bir öneri oluşturabilecektir.
- Kabul iradesi, kayıtsız ve şartsız olmalı; “evet”, “kabul ediyorum”, “tamam” şeklindeki kesin ve net söylemler içermelidir.
Hukuk Desteği
iletisim: [email protected]
