Tek taraflı bir ölüme bağlı tasarruf olan vasiyetnamenin -kural olarak herhangi bir bağlayıcılık içermediğinden- vasiyetçi tarafından, ölüm anına kadar her zaman serbestçe geri alınması mümkündür. Ölüm anına kadar serbestçe gerçekleştirilmesi mümkün olan geri alma, miras hukukunun sıkı şekil şartları nedeniyle yalnızca üç hal aracılığıyla gerçekleştirilebilir. Bu haller; vasiyetnamenin yok edilmesi, sonraki tarihli bir ölüme bağlı tasarrufla ya da vasiyet edilen şey üzerinde sağlararası tasarruf edilerek vasiyetnamenin geri alınmasıdır.
Sonraki tarihli bir ölüme bağlı tasarrufla vasiyetnamenin geri alınması hali, Türk Medeni Kanunu’nun (“TMK”) 542. maddesinde hüküm altına alınmıştır. Belirtilen maddeye göre bu yolla vasiyetnamenin geri alınması için, meydana getirilen ölüme bağlı tasarrufta, (Bu tasarruf vasiyetname olabileceği gibi miras sözleşmesi de olabilir.) önceki tarihli vasiyetnamenin geri alındığı açıkça düzenlenmelidir. Ancak bu geri alma beyanının önceki vasiyetnameyi ortadan kaldıracak şekilde sonuç doğurabilmesi için, beyanın içerisinde yer aldığı ölüme bağlı tasarrufun da geçerli şekil şartlarını sağlaması gerekmektedir. Ayrıca yine bu yolla gerçekleştirilen geri almanın, kısmi bir geri alma şeklinde de düzenlenmesi mümkündür meğerki geri almanın kapsamı dışında bırakılan kısım, tek başına herhangi bir anlam ifade etsin.
Vasiyetçinin geri alma iradesine sonraki ölüme bağlı tasarrufunda açıkça yer verdiği hallerde, vasiyetnamenin geri alınıp alınmadığı konusunda bir sorunla karşılaşılmasa da; vasiyetçi çoğu halde, sonraki ölüme bağlı tasarrufunda vasiyetnamenin geri alındığına ilişkin herhangi bir beyana yer vermemektedir. Bu durumda izlenecek yol, TMK’nın “Mirasbırakan, önceki vasiyetnamesini ortadan kaldırmaksızın yeni bir vasiyetname yaparsa, kuşkuya yer bırakmayacak surette önceki vasiyetnameyi tamamlamadıkça, sonraki vasiyetname onun yerini alır.” şeklindeki 544. maddesinde yer almaktadır.
Vasiyetnamenin yok edilmek suretiyle geri alınması haliyse, genelde el yazılı vasiyetnamelerde söz konusu olmaktadır. Bu yolla vasiyetnamenin geri alınmasında dikkat edilmesi gereken nokta, her yok etmenin geri alma sayılmayacağı ve bir yok etmenin geri alma sayılması için mutlaka yok etmenin geri alma iradesiyle yapılması gerektiğidir. Başka bir söylemle vasiyetçinin iradesi olmadan meydana gelen yok olmalar yahut kazara gerçekleşen yok edilmeler vasiyetnamenin geri alınması sonucu doğurmamaktadır. Resmi vasiyetnamelerin bir sureti noter bir sureti de vasiyetçi bünyesinde muhafaza edildiğinden, yok edilme sonucunu doğuran yırtma, yakma veya karalama gibi eylemlerin noter bünyesinde muhafaza edilen surette gerçekleştirilmesi mümkün değildir. Bu nedenle de olağanüstü haller saklı tutulmak kaydıyla, hem noter hem de vasiyetçi bünyesinde bulunan suretin yok edilmesi mümkün olmadığından, resmi vasiyetnamelerin yok edilme yoluyla geri alınması pek de mümkün gözükmemektedir.
Önemle belirtmek gerekir ki vasiyetnamenin yok edilme yoluyla geri alınmasıyla vasiyetnamenin yok olması kurumu (Lütfen Bkz.), hem şartları hem de hukuki sonuçları bakımından farklı olduğundan karıştırılamaması gerekmektedir.
Son olarak özellikle mirasbırakan tarafından gerçekleştirilen belli mal vasiyetlerinden sonra, aynı mal üzerinde -aksi belirtilmedikçe ve ölüme bağlı tasarrufla bağdaşmadıkça- yapılan sağlararası tasarrufun, vasiyetnameyi geri aldığı kabul edilir. Belli mal vasiyetini geri alan sağlararası tasarrufun ardından, vasiyet ve sağlarararası tasarrufun konusu olan belli malın mirasbırakanın malvarlığına geri dönmesiyle, belli mal vasiyetinin yeniden geçerlilik kazanma durumu tartışmalı olsa da; daha önce de belirtildiği gibi miras hukukuku sıkı şekil şartlara tabi olduğundan bu halde, belirli mal vasiyetinin canlanmayacağı ve mirasbırakanın böyle bir arzusu varsa şekil şartlara uygun olarak yeni bir mal vasiyetini meydana getirmesi gerektiği kabul edilmelidir.
İlgili yazılarımız için;
Hukuk Desteği