Terekeyle ilgili koruma önlemlerinin alınması, mirasın geçmesinin sonuçlarından biridir ve bu durum Türk Medeni Kanunu (“TMK”) m.589’da “Mirasbırakanın yerleşim yeri sulh hâkimi, istem üzerine veya re’sen tereke mallarının korunması ve hak sahiplerine geçmesini sağlamak üzere gerekli olan bütün önlemleri alır. Bu önlemler, özellikle kanunda belirtilen hâllerde terekede bulunan mal ve hakların yazımına, terekenin mühürlenmesine, terekenin resmen yönetilmesine ve vasiyetnamelerin açılmasına ilişkindir. Önlemlerle ilgili giderler, ileride terekeden alınmak üzere, başvuran kişi tarafından; önleme hâkimin re’sen karar verdiği hâllerde Devlet tarafından karşılanır. Mirasbırakan, yerleşim yerinden başka bir yerde ölmüş ise, o yerin sulh hâkimi bu ölümü yerleşim yeri sulh hâkimine gecikmeksizin bildirir ve mirasbırakanın ölüm yerinde bulunan mallarının korunması için gerekli önlemleri alarak bununla ilgili dosyayı ve varsa vasiyetnameyi yerleşim yeri sulh hâkimine gönderir.” şeklinde düzenlenmiştir.
Yukarıda alıntıladığımız hükümde de görüleceği üzere, hakim tarafından re’sen (kendiliğinden) veya tarafların istemi üzerine alınacak önlemler; terekede bulunan mal ve hakların yazılması, terekenin (ölen kişinin kalan malların ve borçların toplamı) mühürlenmesi, terekenin yönetilmesi için temsilci atanması ve vasiyetnamenin açılması olarak dört başlık altında toplanmaktadır. Belirtmek gerekir ki sayılan önlemlerin alınması, herhangi bir süreyle sınırlı olmamakla beraber; tedbirin mirasçılar tarafından talep edilmesi halinde tedbirlerle ilgili giderler taraflar tarafından karşılanırken, re’sen alınan tedbirlerin giderleri devlet hazinesinden karşılanmaktadır.
Terekede bulunan mal ve hakların yazılmasıyla ilgili önlemi açıklamak gerekirse bu ifadeden anlaşılması gereken; terekeyle ilgili hususun türüne göre esas defteri, kıymetli evrak ve eşya defteri, banka cari defteri, kasa defteri, karar defteri, tespit ve koruma defteri, resmi defterin tutulmasıdır. Yine sulh hakimi tarafından gerekli görülen malların ya da taşınmazların güvenilir bir yere konularak ya da mühürlenerek koruma altına alınması işlemiyse, kısaca mühürleme olarak ifade edilmektedir. Burada önem taşıyan nokta; alacaklılara güvence olarak gösterilen ya da kişiler için kullanımı zorunlu olan eşyaların mühürlenemeyeceğidir.
Son olarak mirasçılar arasında uyuşmazlık yaşandığı ya da yaşanma ihtimali kuvvetli olan hallerde, terekenin yönetilmesi için atanan kişiye tereke yöneticisi denilmektedir. Bahsi geçen hukuki işlem, TMK m.640’ta “Birden çok mirasçı bulunması hâlinde, mirasın geçmesiyle birlikte paylaşmaya kadar, mirasçılar arasında terekedeki bütün hak ve borçları kapsayan bir ortaklık meydana gelir. Mirasçılar terekeye elbirliğiyle sahip olurlar ve sözleşme veya kanundan doğan temsil ya da yönetim yetkisi saklı kalmak üzere, terekeye ait bütün haklar üzerinde birlikte tasarruf ederler. Mirasçılardan birinin istemi üzerine sulh mahkemesi, miras ortaklığına paylaşmaya kadar bir temsilci atayabilir. Mirasçılardan her biri, terekedeki hakların korunmasını isteyebilir. Sağlanan korumadan mirasçıların hepsi yararlanır. Bir mirasçı ödemeden aciz hâlinde ise, mirasın açılması üzerine diğer mirasçılar, haklarının korunması için gerekli önlemlerin gecikmeksizin alınmasını sulh mahkemesinden isteyebilirler.” şeklinde hüküm altına alınmıştır.
Koruma önlemlerinden sonuncusu olan vasiyetnamenin açılmasını, bir sonraki yazımızda ayrıntılı olarak ele alacağız. (Lütfen Bkz.)
Yukarıda açıklanan hususların daha net anlaşılması adına, Yargıtay 14. Hukuk Dairesi’nin ilgili kararını alıntılamaktayız; Yargıtay 14. Hukuk Dairesi, 21.12.2015 T., 2015/4860 E., 2015/11864 E.; “…Mirasbırakanın yerleşim yeri sulh hakimi, istem üzerine veya re’sen tereke mallarının korunması ve hak sahiplerine geçmesini sağlamak üzere gerekli olan bütün önlemleri alır. Bu önlemler, özellikle kanunda belirtilen hallerde terekede bulunan mal ve hakların yazımına, terekenin mühürlenmesine, terekenin resmen yönetilmesine ve vasiyetnamelerin açılmasına ilişkindir. Önlemlerle ilgili giderler, ileride terekeden alınmak üzere, başvuran kişi tarafından; önleme hakimin re’sen karar verdiği hallerde Devlet tarafından karşılanır. Mirasbırakan, yerleşim yerinden başka bir yerde ölmüş ise, o yerin sulh hakimi bu ölümü yerleşim yeri sulh hakimine gecikmeksizin bildirir ve mirasbırakanın ölüm yerinde bulunan mallarının korunması için gerekli önlemleri alarak bununla ilgili dosyayı ve varsa vasiyetnameyi yerleşim yeri sulh hakimine gönderir (TMK m. 589). Yazımı yapılan tereke mallarından gerekenler mühürlenir. Mühürlenmeyen mallar için uygun koruma önlemleri alınır (TMK m.591/1.) Tereke mallarından tespit edilenlerin yazımı yapılıp, gerekli koruma önlemleri alındıktan sonra, teslimi gereken eşyalar hak sahiplerine teslim edilerek, tespit edilen mallar hüküm kısmında gösterilerek terekeden el çekilir…”
Hukuk Desteği