Bugünkü yazımızda, kira sözleşmesinin fesih sebeplerinin bir diğer başlığı yeni malikin ihtiyacı nedeniyle fesih hakkı ile konumuza devam etmekteyiz.
Esasen bu fesih sebebi de ihtiyaç nedeniyle fesih hakkına dayanmaktadır. Buradaki önemli husus, kiracının kiralananı kullanırken taşınmazın malikinin el değiştirmesidir. Yine kanunda düzenlemiş olan şartların gerçekleştiği durumda yeni malikin de kiracıyı tahliye ettirebilme imkanı doğabilmektedir.
Türk Borçlar Kanunu’nun (“TBK”) 351. maddesiyle “Kiralananı sonradan edinen kişi, onu kendisi, eşi, altsoyu, üstsoyu veya kanun gereği bakmakla yükümlü olduğu diğer kişiler için konut veya işyeri gereksinimi sebebiyle kullanma zorunluluğu varsa, edinme tarihinden başlayarak bir ay içinde durumu kiracıya yazılı olarak bildirmek koşuluyla, kira sözleşmesini altı ay sonra açacağı bir davayla sona erdirebilir. Kiralananı sonradan edinen kişi, dilerse gereksinim sebebiyle sözleşmeyi sona erdirme hakkını, sözleşme süresinin bitiminden başlayarak bir ay içinde açacağı dava yoluyla da kullanabilir.” denmek suretiyle yeni malikin gereksinimi hüküm altına alınmıştır.
Bu fesih türünde de yine ihtiyacın samimi ve gerçek olması gerekmektedir. Yeni malik kiralananı edindikten 1 ay içinde kiracıya durumu bildirmek suretiyle, 6 ay sonra tahliye davası açabilecektir. Kanun koyucu kiracıya yapılacak olan bildirimin yazılı gerçekleştirilmesi gerektiğini öngörmüştür.
TBK m.351/2’ye göre ise; 351/1 maddesindeki sebeplerden farklı bir ihtiyaç mevcutsa, sözleşme bitiminden itibaren 1 ay içinde yeni malikin bu hakkını kullanılabileceğinin düzenlenmiş olduğunu tekrar vurgulamış olalım.
Konuyla ilgili çok sayıdaki Yargıtay kararından birinden ilgili kısmı sizlerle paylaşmaktayız;
“…Dolayısıyla, yeni malik iktisap tarihinden itibaren bir ay içinde kiracıya tebliğ ettireceği ihtarname ile ihtiyaç iddiasını kldirdikten sonra tahliye gerçekleşmezse takip eden altı ay içinde tahliye davası açabilecektir… Açılacak davada tahliyeye karar verilebilmesi için ihtiyacın varlığının ayrıca kanıtlanması gerekir…” (Yargıtay HGK 2017/1540 E., 2021/878 K.)
Hukuk Desteği