Türk Ticaret Kanunu’nun (“TTK”) “İş ilişkilerinin geçmesi” kenar başlıklı 178. maddesi uyarınca; “(1) Tam veya kısmi bölünmede, işçilerle yapılan hizmet sözleşmeleri, işçi itiraz etmediği takdirde, devir gününe kadar bu sözleşmeden doğan bütün hak ve borçlarla devralana geçer. (2) İşçi itiraz ederse, hizmet sözleşmesi kanuni işten çıkarma süresinin sonunda sona erer; devralan ve işçi o tarihe kadar sözleşmeyi yerine getirmekle yükümlüdür. (3) Eski işveren ile devralan, işçinin bölünmeden evvel muaccel olmuş alacakları ile hizmet sözleşmesinin normal olarak sona ereceği veya işçinin itirazı sebebiyle sona erdiği tarihe kadar geçen sürede muaccel olacak alacaklarından müteselsilen sorumludur. (4) Aksi kararlaştırılmadıkça veya hâlin gereğinden anlaşılmadıkça, işveren hizmet sözleşmesinden doğan hakları üçüncü bir kişiye devredemez. (5) İşçiler muaccel olan ve birinci fıkrada öngörüldüğü şekilde muaccel olacak alacaklarının teminat altına alınmasını isteyebilirler. (6) Devreden şirketin bölünmeden önce şirket borçlarından dolayı sorumlu olan ortakları, hizmet sözleşmesinden doğan ve intikal gününe kadar muaccel olan borçlarla, hizmet sözleşmesi normal olarak sona ermiş olsaydı muaccel hâle gelecek olan veya işçinin itirazı sebebiyle hizmet sözleşmesinin sona erdiği ana kadar doğacak olan borçlardan müteselsilen sorumlu olmakta devam ederler”.
İş Kanunu’nun “İşyerinin veya bir bölümünün devri” kenar başlıklı 6. maddesi uyarınca, “İşyeri veya işyerinin bir bölümü hukukî bir işleme dayalı olarak başka birine devredildiğinde, devir tarihinde işyerinde veya bir bölümünde mevcut olan iş sözleşmeleri bütün hak ve borçları ile birlikte devralana geçer. Devralan işveren, işçinin hizmet süresinin esas alındığı haklarda, işçinin devreden işveren yanında işe başladığı tarihe göre işlem yapmakla yükümlüdür. Yukarıdaki hükümlere göre devir halinde, devirden önce doğmuş olan ve devir tarihinde ödenmesi gereken borçlardan devreden ve devralan işveren birlikte sorumludurlar. Ancak bu yükümlülüklerden devreden işverenin sorumluluğu devir tarihinden itibaren iki yıl ile sınırlıdır. Tüzel kişiliğin birleşme veya katılma ya da türünün değişmesiyle sona erme halinde birlikte sorumluluk hükümleri uygulanmaz. Devreden veya devralan işveren iş sözleşmesini sırf işyerinin veya işyerinin bir bölümünün devrinden dolayı feshedemez ve devir işçi yönünden fesih için haklı sebep oluşturmaz. Devreden veya devralan işverenin ekonomik ve teknolojik sebeplerin yahut iş organizasyonu değişikliğinin gerekli kıldığı fesih hakları veya işçi ve işverenlerin haklı sebeplerden derhal fesih hakları saklıdır. Yukarıdaki hükümler, iflas dolayısıyla malvarlığının tasfiyesi sonucu işyerinin veya bir bölümünün başkasına devri halinde uygulanmaz”.
TTK madde 178 uyarınca bölünme, birleşme ve tür değiştirme suretiyle işyeri devri halinde ve İş Kanunu madde 6 uyarınca işyeri devri halinde, devredilen işyerindeki iş sözleşmelerinin tarafı devralan işveren olarak değişmekte, iş sözleşmeleri kendiliğinden, tüm hak ve borçları ile birlikte devralan işyerine geçmektedir. İşyerini devralan işverenin iş ilişkilerini devralmaktan kaçınma hakkı söz konusu değildir.
TTK madde 178 hükmü ile İş Kanunu madde 6 hükmü arasındaki farklar aşağıda açıklanmaktadır:
i. TTK madde 178/1, işyerinin bölünme, birleşme ve tür değiştirme suretiyle devri halinde işçiye itiraz hakkı tanımakta ve işçinin devre itiraz etmemesi halinde iş sözleşmesinin devralan işyerine geçeceğini öngörmektedir. İş Kanunu madde 6’da ise işçiye itiraz hakkı tanınmamıştır.
ii. TTK madde 178/2, işçinin işyerinin devrine itiraz etmesi halinde iş sözleşmesinin fesih bildirim süresinin sonunda sona ereceğini öngörmektedir. İş Kanunu madde 6’da benzer bir düzenleme söz konusu değildir.
iii. İş Kanunu madde 6/5, işyeri devrinin gerek işveren gerekse işçi açısından bir haklı fesih nedeni olamayacağını, ekonomik ve teknolojik sebeplerin yahut iş organizasyonu değişikliğinin gerekli kıldığı fesih hakları veya işçi ve işverenlerin haklı sebeplerden derhal fesih hakları saklı kalmak kaydıyla öngörmektedir. TTK madde 178’de feshe ilişkin benzer bir düzenlemeye yer verilmemiştir.
iv. TTK madde 178/3’te devreden ve devralan işverenler açısından müteselsil sorumluluk öngörülmektedir. İş Kanunu madde 6/4 hükmü ise aksi yönde bir düzenlemeye yer vermiştir. Anılan hüküm uyarınca, tüzel kişiliğin birleşme, katılma ya da tür değiştirme nedeniyle sona ermesi halinde birlikte sorumluluk hükümlerinin uygulanmayacağı öngörülmektedir.
v. TTK madde 178/3 ile İş Kanunu madde 6/3 müteselsil sorumluluğun süresi açısından farklı düzenlemeler getirmiştir. TTK madde 178/4’te müteselsil sorumluluk için belirli bir süre öngörülmezken, İş Kanunu madde 6/3’te müteselsil sorumluluğun süresi 2 yılla sınırlandırılmıştır.
vi. TTK madde 178/3 ile İş Kanunu madde 6/3 müteselsil sorumluluğun kapsamı açısından farklı düzenlemeler getirmiştir. TTK madde 178/3, eski işverenin işyeri devrinden önce muaccel olmuş alacaklar ile iş sözleşmesinin normal olarak sona ereceği veya işçinin itirazı sebebiyle sona erdiği tarihe kadar geçen sürede muaccel olacak alacaklar yönünden müteselsil sorumlu olacağını öngörmektedir. İş Kanunu madde 6/3 uyarınca ise eski işverenin yalnızca devirden önce doğmuş olan ve devir tarihinde ödenmesi gereken alacaklar yönünden müteselsil sorumluluğu söz konusudur. Ancak kıdem tazminatı açısından müteselsil sorumluluk, devir tarihinden sonra da devam etmektedir. Bu halde eski işverenin sorumluluğu, devir anındaki kıdem ve ücret ile sınırlıdır.
vii. TTK madde 178/5, işçilerin muaccel olan ve olacak alacaklarının teminat altına alınmasını talep etme hakkı olduğunu öngörmektedir. İş Kanunu madde 6’da ise benzer yönde bir düzenleme söz konusu değildir.
Hukuk Desteği