Önceki yazılarımızda, muris muvazaası nedenine dayalı tapu iptal ve tescil davasından ve bu davada ihtilafın çözümü için muvazaanın ve mirasbırakanın asıl irade ve amacının ortaya çıkarılmasından bahsetmiş, bunun için mahkeme tarafından göz önüne alınması gereken kriterleri genel hatlarıyla açıklamış, bu kriterlerden bazılarından detaylı olarak bahsetmiştik:
Bu yazımızda ise, muvazaanın ve mirasbırakanın asıl irade ve amacının ortaya çıkarılması için göz önünde bulundurulması gereken diğer bir kriter olan; “satışa konu edilen taşınmazın satış bedelinin düşük olup olmadığı” konusundan bahsedeceğiz
Satışa konu edilen taşınmazın satış bedelinin düşük olup olmadığı
Aşağıda alıntılanan kararında Yargıtay, ihtilafın çözümü için temlik edilen taşınmazın rayiç değeri ile satış bedeli arasındaki farkın, ihtilafın çözümü için tespit edilmesi gereken hususlardan biri olduğunu belirtmiştir.
Yargıtay 1. HD 2014/22502 E., 2017/2744 K.; “… Yukarıda belirtilen ilkeler ve olgular çerçevesinde araştırma ve inceleme yapılması, … çekişmeli taşınmaz payının satış tarihindeki gerçek değerinin tespiti için mahallinde keşif yapılarak uzman bilirkişiden rapor alınması, miras bırakanın elinde bulunan malvarlığının miktarı ile, murisin ve davalıların işlem tarihindeki sosyal ve ekonomik durumlarının yöntemince saptanması, özellikle tarafların kardeşi olan davalı tanığı Hikmet …’ın dinlenilmesi, mirasbırakanın taşınmazlarını satmasını gerektirecek haklı ve geçerli bir nedeninin bulunup bulunmadığının, mirasbırakanın asıl amaç ve iradesinin duraksamaya yer bırakmayacak şekilde açıklığa kavuşturulması, toplanmış ve toplanacak tüm delillerin değinilen ilkeler çerçevesinde değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken…”
Yargıtay, aşağıdaki kararında ise temlik edilen taşınmazın rayiç değeri ile satış bedeli arasında fahiş fark bulunması gerekçesiyle, dava konusu temlikin muvazaalı ve mirasçılardan mal kaçırma amaçlı olduğuna kanaat getirmiştir.
Yargıtay 1. HD 2014/20923 E., 2017/3429 K.; “…, mirasbırakanın mal satmayı gerektirecek bir ihtiyacının olmadığı, satış bedeli ile keşfen belirlenen rayiç değer arasında bariz fark bulunduğu, … sonuç olarak yapılan temliklerin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı, bedelsiz ve muvazaalı olduğu anlaşılmıştır…”
Bir sonraki yazımızda, muvazaanın ve mirasbırakanın asıl irade ve amacının ortaya çıkarılması için göz önünde bulundurulması gereken diğer bir kriter olan; “davalının alım gücü olup olmadığı” konusundan söz edeceğiz.
Hukuk Desteği