Suçların yasalarda tanımlanması ve suça karşılık gelen cezanın yine yasalarda belirtilmesi, özellikle kişinin kendisini güvende hissetmesi için büyük önem arz etmektedir. Belirtilen güvenceyi sağlamak açısından, suç ve cezaların kanunlarda belirtilmiş olmasının yanında, bu kanun maddelerinin nerede ve ne zaman uygulanacağının da çeşitli kurallarla sabitlenmiş olması gerekmektedir. Daha önceki yazımızda, Türk Ceza Kanunu’nun (“TCK”) zaman bakımından uygulanması konusu üzerinde yoğunlaştığımız için (Lütfen Bkz.) bu yazımızda Kanun’un sadece yer bakımından uygulanmasının üzerinde eğileceğiz.
Yer bakımından uygulanma ilkesi; soyut olan kanun maddesinin somut olayın meydana geldiği yere göre uygulanıp uygulanmayacağının saptanmasını ifade etmektedir. Bu ilke açısından hakim olan kural; bir ülkenin sınırları içerisinde meydana gelen olayın, o ilkenin mevzuatına göre çözümleneceğidir. İlkeye hakim olan kural ve hangi suçların Türkiye’de işlenmiş kabul edileceği TCK madde 8’de, “Türkiye’de işlenen suçlar hakkında Türk kanunları uygulanır. Fiilin kısmen veya tamamen Türkiye’de işlenmesi veya neticenin Türkiye’de gerçekleşmesi halinde suç, Türkiye’de işlenmiş sayılır. Suç; Türk kara ve hava sahaları ile Türk karasularında, açık denizde ve bunun üzerindeki hava sahasında, Türk deniz ve hava araçlarında veya bu araçlarla, Türk deniz ve hava savaş araçlarında veya bu araçlarla, Türkiye’nin kıt’a sahanlığında veya münhasır ekonomik bölgesinde tesis edilmiş sabit platformlarda veya bunlara karşı, işlendiğinde Türkiye’de işlenmiş sayılır.” şeklinde belirtilmektedir.
Yasaların yerelselliği olarak nitelendirilen TCK madde 8’deki kuralın, diğer çoğu hukuki kural gibi bazı istisnaları bulunmaktadır. Somut olayın içerisinde yabancılık öğesinin bulunduğu durumlar, yasalların yerelselliği kuralının istisnasını oluşturmaktadır. Özellikle son yıllarda ulaşımın kolaylaşması, teknolojinin gelişmesi insanların sürekli konum değiştirmelerine yol açmaktadır. Hukukun da insanla beraber hareket ettiğini düşündüğümüzde, insanların konum değişikliği sırasında yanlarında hukuki meselelerini de götürdükleri kanısı mutlaktır.
Eklemek gerekir ki; Türkiye sınırları çerçevesinde işlenen bir suçun cezası verilmeden kişi, ülke sınırları dışında yargılanmış ve hakkında hüküm kurulmuşsa, bu kişinin durumu hakkında nasıl bir yol izleneceği büyük sorun teşkil etmektedir. Genel hukuk ilkelerine göre kişi; işlediği suçtan dolayı sadece bir kez cezalandırılabilse de, TCK madde 9 “Türkiye’de işlediği suçtan dolayı yabancı ülkede hakkında hüküm verilmiş olan kimse, Türkiye’de yeniden yargılanır.” şeklinde, genel ilkenin aksi doğrultusunda bir hüküm kurmaktadır. Hükmün uygulanmasında kişinin, yabancı ya da Türk vatandaşı olması bir farklılık göstermemektedir.
Hukuk Desteği