Kısırlık veya çocuk sahibi olamamak bazı evliliklerde huzur ve mutluluğu bozan bir etken olabilmektedir. Bu durumun taraflarca, evlilik birliğinin sarsılması sebebine dayalı olarak boşanma davasına konu edildiğini de görmekteyiz. Peki çocuğunun olmaması veya kısırlık tek başına boşanma sebebi midir?
Yargıtay içtihatlarına göre eşlerden birinin çocuğunun olmaması tek başına boşanma sebebi sayılmamaktadır. Zira, Türk Medeni Kanunu 185/3 hükmüne göre eşler birbirine sadık kalmak ve yardımcı olmak zorundadırlar. “Tasada ve kıvançta birlik” esası daima göz önünde bulundurulmalıdır. Eşler kötü ve acı günlerinde birbirlerine destek olmalı, üzüntülerini paylaşmalıdır.”1 Eşler birbirlerini kötü ve acı günlerinde “kapının önüne koymamalıdır”2 Aşağıda buna yönelik içtihatlardan alıntılar yapmak isteriz.
“… Taraflardan birinin çocuğunun olmaması boşanma nedeni olamaz.”3
“… Yine özellikle belirtmek gerekir ki, Özel Daire bozma kararında da açıklandığı üzere, kadının doğurgan olmaması başlı başına bir boşanma sebebi olarak kabul edilemez… Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.”4
Çocuk sahibi olamamak tek başına boşanma sebebi teşkil etmese de, bu durum tarafların huzur ve düzeni ile evlilik birliklerini temelinden sarsması durumunda, hakimin takdiriyle boşanmaya karar verilebilecektir. Ancak tarafların kusur durumu somut olayın özelliğine göre yine hakim tarafından değerlendirilecektir.
1 Zevkliler, Aydın: Medeni Hukuk, Ankara 1997, s. 780
2 GENÇCAN, Ömer Uğur: Boşanma Tazminat ve Nafaka Hukuku, s. 608
3 Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, 19.02.2009, 2009/492 E. 2009/2676 K.
4 Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, 11.11.1992, 1992-626 E., 1992/648 K.
Hukuk Desteği