HEKİM HATASI SONUCU YARALANMALARDA HEKİMİN CEZAİ SORUMLULUĞU

ameliyat

Daha önceki yazımızda hekim hatası sonucu ölümlerde hekimlerin cezai sorumluluğuna (Bkz.ilgili yazımız…)  değinmiştik. Bu yazımızda ise hekim hataları sonucu yaralanmalarda hekimlerin cezai sorumluluğuna değineceğiz.

Malpraktis; bir hekimin dikkatsizlik, acemilik, tedbirsizlik gibi sebeplerle kurallara uymayarak veya bakım standartlarına aykırı hareket ederek hastada zarar meydana getirmesi anlamına gelir. Hastada meydana gelen zarar, yaralanma veya ölüm şeklinde sonuç doğurabilir. Böyle bir durumda hekimin hem cezai hem de hukuki sorumluluğu söz konusu olur.

Cezai anlamda sorumluluğunu değerlendirecek olursak; malpraktis başka bir deyişle hekimin hata yapması, ihmali bir suç olarak değerlendirileceğinden taksirle işlenen bir suç olarak düzenlenmiştir.

Taksirle vücut bütünlüğüne karşı işlenen suçlar ise neticesine göre farklılık göstermektedir. Eğer hekim hatası, hastanın yaralanmasına sebebiyet verdiyse hekim taksirle yaralamaya sebebiyet verme suçundan (Türk Ceza Kanunu m. 89) sorumlu tutulur.Madde 89- (1) Taksirle başkasının vücuduna acı veren veya sağlığının ya da algılama yeteneğinin bozulmasına neden olan kişi, üç aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır. (2) Taksirle yaralama fiili, mağdurun; a)Duyularından veya organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflamasına, b) Vücudunda kemik kırılmasına, c) Konuşmasında sürekli zorluğa, d) Yüzünde sabit ize, e) Yaşamını tehlikeye sokan bir duruma, f) Gebe bir kadının çocuğunun vaktinden önce doğmasına, Neden olmuşsa, birinci fıkraya göre belirlenen ceza, yarısı oranında artırılır. (3) Taksirle yaralama fiili, mağdurun; a) İyileşmesi olanağı bulunmayan bir hastalığa veya bitkisel hayata girmesine, b) Duyularından veya organlarından birinin işlevinin yitirilmesine, c) Konuşma ya da çocuk yapma yeteneklerinin kaybolmasına, d) Yüzünün sürekli değişikliğine, e) Gebe bir kadının çocuğunun düşmesine, Neden olmuşsa, birinci fıkraya göre belirlenen ceza, bir kat artırılır. (4) Fiilin birden fazla kişinin yaralanmasına neden olması halinde, altı aydan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. (5) (Değişik: 6/12/2006 – 5560/5 md.) Taksirle yaralama suçunun soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlıdır. Ancak, birinci fıkra kapsamına giren yaralama hariç, suçun bilinçli taksirle işlenmesi halinde şikâyet aranmaz.”

Maddeden de anlaşılacağı üzere taksirle yaralanmaya sebebiyet verme suçu, şikayete bağlıdır. Bunu şu şekilde ifade edebiliriz; eğer bir hekimin ihmaline bağlı olarak yaralanma gerçekleşmişse, hastanın şikayetine bağlı olarak hekim hakkında cezai soruşturma başlatılabilir. Hasta şikayette bulunmaz ise, hekim cezai anlamda bir yaptırıma maruz kalmaz.

Hakkında soruşturma başlatılabilme, hekimin çalıştığı kuruma göre değişiklik gösterir. Hekim, kendi muayenehanesinde veya özel bir hastanede çalışıyor ise doğrudan savcılığa gidilerek hakkında suç duyurusunda bulunulabilir. Hastanın şikayeti üzerine Cumhuriyet Savcılığı hekim hakkında derhal soruşturmaya başlamalıdır.

Ancak, hekim bir kamu kuruluşunda görevli ise, öncelikle mülki amirlikler tarafından bir idari soruşturmaya taraf olur. Bu idari soruşturmanın sonucunda, hekim hakkında soruşturma izni verilirse, olay Cumhuriyet Savcılığı tarafından adli soruşturmaya konu edilebilir. İdari soruşturmanın sonucunda hekimin ihmali sebebiyle malpraktis tespit edlirse, hekim aynı zamanda idari bir disiplin cezasına da çarptırılacaktır.

                                                                                                                                      Hukuk Desteği

         

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir