Ticari temsilcinin kim olduğu, hukuki niteliği ve nasıl görevlendirileceğini daha önceki bir yazımızda (bkz.ilgili yazımız…) değerlendirmiştik. Bu yazımızda ise ticari temsilcinin yetkilerinin kapsamına değineceğiz.
Ticari temsilcinin yetkileri yönetim ve temsil olarak ikiye ayrılmaktadır. Yönetim, ticari işletmenin içe yönelik işlerini, temsil ise üçüncü kişilerle ilişkilerini kapsamaktadır. Ticari temsilci yönetim yetkisi kapsamında işletmenin amacına uygun olan, olağan ve olağanüstü tüm işlemleri yapabilir. Yönetime ilişkin faaliyetlerin gerçekleştirilebilmesi için özel bir yetkilendirme gerekmez.
Temsil yetkisi bakımından durum değişiklik göstermektedir. Genel olarak ticari temsilci, ticari işletmeyi temsilen 3. kişilerle ticari işletmenin amacına uygun olarak olağan ve olağanüstü işlemler bakımından yetkilidir. Ancak bazı işlemler bakımından ticari temsilciye özel yetki verilmelidir. Örnek vermemiz gerekirse, ticari temsilci özel bir yetki verilmeksizin işletme üzerinde ipotek tesis edemez veya işletmeyi devredemez.
Bununla birlikte Türk Borçlar Kanunu’nun 548. maddesinde ticari temsilcinin kambiyo taahhüdünde bulunabileceği açıkça belirtilmiştir. Açıklamak gerekirse ticari temsilci, işletmeyi işleten tacir adına kambiyo senedi düzenleme yetkisine sahiptir. Ayrıca düzenlemenin yanı sıra kambiyo senetleri üzerinde avalist, kabul eden, ciranta olarak taahhütte de bulunabilir.
Ticari temsilci, avukat olmasa dahi işletme sahibi adına dava açabilir, açılmış davayı takip edebilir. Bunun için gereken tek şey ise dava konusunun ticari temsil yetkisi kapsamına dahil olmasıdır. Ayrıca ticari temsilci, işletmenin gelişimi adına yeni şubeler açmaya veya açık olanları kapamaya yetkili olduğu gibi, işletmenin işlerine ilişkin konularda taşınmaz alıp, kiraya da verebilir.
Ticari temsilcinin yetkileri kısıtlanabilir. Söz konusu kısıtlama belirli bir şubenin işleriyle ilgili olarak düzenlenebilir. Şöyle ki, ticari temsilci ticari işletmenin yalnızca bir şubesini ilgilendiren işler için görevlendirilebilinir. Bu hususa ilişkin dikkat edilmesi gereken konu ise şubenin gerçek anlamda bir şube niteliği taşıması gerekmekte olduğudur, bir başka söylemle şube hukuki anlamda da şube niteliği taşımalıdır.
Diğer bir kısıtlama yöntemi ise birlikte temsil kaydıdır. Birlikte temsil kaydı, bir işletme hakkında birden fazla temsilci atanması ve birlikte hareket etmeleri kaydı konulması anlamına gelir. Bu durumda temsilciler birlikte hareket etmek zorunda olduklarından birbirlerini denetleme yükümlülükleri olacağı gibi birbirlerinden bağımsız hareket edemeyeceklerdir. Bu çalılma modelinde, temsilcilerden yalnızca bir tanesinin imza attığı belgeler işletme sahibini sorumluluk altına sokmayacaktır. Ticari temsil yetkisini sona erdiren haller için; (bknz…)
Hukuk Desteği