Adli tatili, kısaca her yılın 20 Temmuz ile 31 Ağustos tarihleri arasında mahkemelerin bazı dava veya işler bakımından dinlenme dönemi olarak tanımlayabiliriz. Bu 1 ay 11 günlük aranın ardından yeni adli yıl 1 Eylül itibariyle başlayacak ve takip eden yılın anılan tatil dönemine kadar aralıksız devam edecektir.
Adli tatilde görülecek dava ve işler, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 103. maddesinde “… a) İhtiyati tedbir, ihtiyati haciz ve delillerin tespiti gibi geçici hukuki koruma, deniz raporlarının alınması ve dispeçci atanması talepleri ile bunlara karşı yapılacak itirazlar ve diğer başvurular hakkında karar verilmesi. b) Her çeşit nafaka davaları ile soybağı, velayet ve vesayete ilişkin dava ya da işler. c) Nüfus kayıtlarının düzeltilmesi işleri ve davaları. ç) Hizmet akdi veya iş sözleşmesi sebebiyle işçilerin açtıkları davalar. d) Ticari defterlerin kaybından dolayı kayıp belgesi verilmesi talepleri ile kıymetli evrakın kaybından doğan iptal işleri. e) İflas ve konkordato ile sermaye şirketleri ve kooperatiflerin uzlaşma suretiyle yeniden yapılandırılmasına ilişkin işler ve davalar. f) Adli tatilde yapılmasına karar verilen keşifler. g) Tahkim hükümlerine göre, mahkemenin görev alanına giren dava ve işler. ğ) Çekişmesiz yargı işleri. h) Kanunlarda ivedi olduğu belirtilen veya taraflardan birinin talebi üzerine, mahkemece ivedi görülmesine karar verilen dava ve işler. …” şeklinde sayılmış olup; tarafların anlaşması hâlinde veya dava bir tarafın yokluğunda görülmekte ise hazır olan tarafın talebi üzerine, Kanun’da bu sınırlayıcı şekilde sayımı yapılmış olunan iş ve davalara bakılması, adli tatilden sonraya bırakılabilecektir.
Burada önemle belirtmek istediğimiz nokta; adli tatilde bazı dava ve işlerin görülmemesi, söz konusu dönemde dava ve icra takibi açılamayacağı, dilekçe verilemeyeceği, masrafların yatırılamayacağı gibi anlamlara gelmemekte, sadece yukarıda bahsedilen dava ve işlerin nöbetçi hakimler, kalem personelleri ve diğer memurlar nezdinde yürütülmeye devam edileceğini manasında kullanılmaktadır ki, bu husus aynı maddenin 3. fıkrasında hüküm altına alınmıştır. Buna göre; “… Yukarıdaki sayılanlar dışında kalan dava ve işlerle ilgili olarak verilen dava, karşı dava, istinaf ve temyiz dilekçeleri ile bunlara karşı verilen cevap dilekçelerinin ve dosyası işlemden kaldırılan davaları yenileme dilekçelerinin alınması, ilam verilmesi, her türlü tebligat, dosyanın başka bir mahkemeye, bölge adliye mahkemesine veya Yargıtaya gönderilmesi işlemleri de yapılır.” Bu bahsedilen hususların Bölge Adliye Mahkemeleri ve Yargıtay bakımından da aynen geçerli olduğunu belirtmek isteriz.
Hukuk Desteği