Ülkemizde arazi düzenlemelerinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve kimi taşınmazların yol ihtiyacına karşılık verilememesi neticesinde kanun koyucu 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu (“TMK”) ile geçit irtifakı hakkını düzenlemiştir. Geçit irtifakı ile genel yola bağlantısı bulunmayan veya bulunsa dahi bu yol ile ihtiyacı karşılanmayan taşınmazın genel yol ile bağlantısı sağlanacaktır.
TMK madde 747 “Taşınmazından genel yola çıkmak için yeterli geçidi bulunmayan malik, tam bir bedel karşılığında bir geçit hakkı tanınmasını komşularından isteyebilir. Bu hak, ilk önce kendisinden bu geçidin istenmesi önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun düşen komşuya karşı ve daha sonra bundan en az zarar görecek olana karşı kullanılır. Zorunlu geçit iki tarafın menfaati gözetilerek belirlenir.” hükmü ile geçit irtifakını düzenlemiştir. Kanun koyucu; önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun düşen komşuya, eğer bu şekilde ihtiyaç karşılanamayacaksa bu talebin en az zarar görecek komşuya yöneltilmesi gerektiğini ifade etmiştir. Geçit hakkı; mülkiyet hakkını sınırlandıran bir irtifak hakkı olmakla birlikte özü komşuluk hukukundan gelmektedir. Güzergâhın belirlenmesinde bir diğer önemli husus ise aleyhine geçit kurulacak taşınmazın, bölünerek kullanım şekli ve bütünlüğünün bozulmamasıdır.
Yararına geçit irtifakı kurulacak taşınmazın tapuda kayıtlı niteliği ve kullanım amacı göz önünde bulundurularak, özellikle tarım alanlarında bir tarım aracının geçeceği genişlikte geçit hakkı tesisine karar verilmesi gerekmektedir. İfade etmeliyiz ki; mahkemeler çoğu kararlarında 2,5 ve 3 metre genişliğinde geçit hakkı tesisine karar vermektedir. Bu genişliği aşan bir yol verilmesi zorunluluğu var ise gerekçeli kararda dayanakları ile açıklanmalıdır.
Geçit irtifakının tesisi ile mülkiyet hakkı sınırlandırılan taşınmaz malikine fedakârlığın denkleştirilmesi ilkesi doğrultusunda yararına irtifak tesis edilen taşınmaz maliki bir bedel ödeyecektir. Bu bedel hüküm verilmeden önce depo ettirilmelidir. Depo edilecek bedel, uzman bilirkişiler aracılığıyla objektif kıstaslar esas alınarak belirlenecektir.
Hukuk Desteği