İLAMIN İCRASI İÇİN KESİNLEŞMESİ GEREKEN HALLER

Alacaklının ilamlı icra takibi yapabilmesi için, elinde mahkeme ilamı veya kanunların mahkeme ilamı niteliğinde saydığı belgelerden birinin bulunması gerekmektedir. Kararın temyiz edilmiş olması kural olarak ilamın icrasını durdurmamaktadır. Dolayısıyla ilamın icrası için kesinleşmesi gerekmez. Ancak ilamı temyiz eden borçlu icranın durdurulması için Yargıtay’a başvurabilir veyahut başka şikayet ve itirazları varsa, belirli şartlar dahilinde icra hukuk mahkemesine başvurarak itiraz ve şikayet hakkını kullanabilir. (Bakınız bu konu hakkındaki yazımız.)

“İcrası için kesinleşmesi zorunlu olan ilâmlarda nihaî karara karşı kanun yoluna başvurulması hâlinde ilâm icra edilemez. Çünkü bu hâlde ilâm, icra kabiliyetinden mahrumdur. Kesinleşmeden icra edilemeyecek ilâmlarda, kesinleşen hükmün ilâmlı icraya koyulabilmesi için ilâmın şekli anlamda kesinleşmesi ve ilâma, hükmün kesinleştiğine dair kesinleşme şerhi (kaydı) konulması gerekmektedir.”1 Bu şekilde, ilamın icrası yoluna gidebilmek için kesinleşmesi gereken halleri aşağıda sayacağız.

  1. Taşınmaz mala ve taşınmaz mal üzerindeki (tam veya sınırlı) aynî haklara ilişkin ilâmlar
  2. Aile ve şahsın hukukuna ilişkin hükümler (Aile hukukuna ilişkin olmasına karşın nafaka hükümleri için kesinleşme gerekmez)
  3. Bayrağına ve sicile kayıtlı olup olmadığına bakılmaksızın, bütün gemilere ve bunlarla ilgili aynî haklara ilişkin kararlar
  4. Yabancı mahkeme kararlarının tenfizi hakkında kararlar
  5. Ceza mahkemesi ilamlarının yargılama giderlerine ilişkin hüküm fıkrası
  6. Edaya ilişkin hüküm içeren Sayıştay ilâmları kesinleşmeden icra edilemez
  7. Menfi tespit davasını kazanıp da borçlu lehine tazminata hükmedilmesi halinde bu tazminat ve yargılama giderleri tespit ilamı kesinleşmedikçe ilamlı takip konusu olamaz.

Ancak belirtmek isteriz ki, ilamın icrası için kesinleşmesi gereken haller yalnızca yukarıda saydıklarımızla sınırlı değildir. “Uygulamada Yargıtay kararlarıyla, kesinleşmeden icra edilemeyecek ilâmların genişletildiği görülmektedir. Örneğin icra (hukuk) mahkemesince verilen (icranın devamını sağlayacak nitelikteki) kararların icra edilmesi için kesinleşmesi şart olmayıp, icra mahkemesi kararlarına karşı temyiz yoluna başvurma, satıştan başka icra işlemlerini durdurmamaktadır.” 2

Yargıtay’ın bir kararına göre, aynı davada birden çok talep yer almışsa, bu taleplerden bazılarının kesinleşmeden ilâmlı icra takibine konulamayacak olması, bunlardan bağımsız olan diğer alacak kalemlerinin ilâmlı icra takibine konulmasına engel olmamaktadır. (12. HD 25.05.2009, 3408/10930 (KBİBB).)

1ÖZBEK Serdar Mustafa: Başkent Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Cilt: 2 – Sayı: 1 | Ocak 2016, s.67

2Karslı, Abdurrahim: İcra Tetkik Mercii Kararlarının Temyizi, İstanbul 1995, s.157-160; Kuru-El Kitabı s.75; Postacıoğlu/Altay-İcra s.931.

                                                                                                                                Hukuk Desteği

iletisim: [email protected]

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir