KİRA SÖZLEŞMESİNİN İHLALİ HALİNDE TAHLİYE ŞARTLARI

Kira sözleşmesinin kiracı tarafından ihlali halinde kiralananın tahliyesine ilişkin düzenleme 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun “Özenle kullanma ve komşulara saygı gösterme borcu” başlıklı 316 maddesiyle yapılmış, ancak anılan maddede sözleşme ihlali konusu oldukça dar bir kapsamda ele alınmıştır. Maddenin birinci fıkrasında; “Kiracı, kiralananı, sözleşmeye uygun olarak özenle kullanmak ve kiralananın bulunduğu taşınmazda oturan kişiler ile […]

Devamını Oku

KİRA UYUŞMAZLIKLARINDA ZORUNLU ARABULUCULUK

5 Nisan 2023 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanan 7445 Sayılı İcra ve İflas Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un (“Kanun”) 37. madde hükmü uyarınca; 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun (“HUAK”) 18/A maddesinden sonra gelmek üzere; “18/B – (1) Aşağıdaki uyuşmazlıklarda, dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır: a) Kiralanan taşınmazların 2004 sayılı […]

Devamını Oku

TAZMİNAT DAVALARINDA TAZMİNAT TUTARININ BELİRLENMESİ

Bilindiği üzere kişinin, uğramış olduğu haksız fiil nedeniyle zararının giderilmesi için yetkili ve görevli mahkeme nezdinde -kural olarak mağdur tarafından- açılan dava, tazminat davası olarak isimlendirilmektedir. Bu davanın içerisinde belirlenmesi gereken en önemli iki unsur, haksız fiil nedeniyle meydana gelen zarar oranı ve bu zarar karşısında hükmedilecek olan tazminat tutarıdır. Bir önceki yazımızda haksız fiil […]

Devamını Oku

BORCUN SONA ERME HALLERİ

Borcun sona erme hali; borçlunun edimi (borcun konusunu) yerine getirme yükümlülüğünün, alacaklının da edimi talep etme hakkının ortadan kalmasını ifade etmektedir. Borcu sona erdiren sebepler; Türk Borçlar Kanunu’nun (“TBK”) üçüncü bölümünün birinci ve ikinci ayrımında ibra, yenileme, birleşme, ifa imkansızlığı, aşırı ifa güçlüğü, takas ve zamanaşımı olarak düzenlenmektedir. Belirtmek gerekir ki, borcu sona erdiren sebepler […]

Devamını Oku

RAPORLU GÜNLERDE ÇALIŞANIN ÜCRETİNDEN KESİNTİ YAPILABİLİR

5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun madde 18/b; “Kurumca yetkilendirilen hekim veya sağlık kurullarından istirahat raporu alınmış olması şartıyla;  … b) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi ile 5 inci madde kapsamındaki sigortalılardan hastalık sigortasına tabi olanların hastalık sebebiyle iş göremezliğe uğraması halinde, iş göremezliğin başladığı tarihten önceki bir yıl içinde en […]

Devamını Oku

AHLAKA AYKIRI FİİLDEN DOĞAN SORUMLULUK

Türk Borçlar Hukuku kapsamında -diğer şartlar da sağlanmışsa- kural olarak kişi, hukuka aykırı bir şekilde meydana getirdiği fiilinden dolayı sorumludur. Türk Borçlar Kanunu’nun (“TBK”) 49. maddesinin birinci fıkrasında “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklinde, asıl olan kural hüküm altına alınırken; aynı maddenin ikinci fıkrasında “Zarar verici fiili […]

Devamını Oku

SÖZLEŞME YAPMA ZORUNLULUĞU – II

Bir önceki yazımızda da belirttiğimiz üzere, Borçlar Hukuku’nun; eşitlik, şekil özürlüğü, nisbilik gibi son derece önemli temel ilkeleri bulunmaktadır. Sözleşme özgürlüğü de; sözleşmeyi yapıp yapmama, istenilen içerikte sözleşme yapma, yapılan sözleşmenin karşı tarafını seçme gibi özgürlükler içeren temel bir ilkedir. Başka bir anlatımla bu ilkeye göre bir kişi; kural olarak başka bir kişiyle, sözleşme yapıp […]

Devamını Oku

KİRACI EVİ GÖSTERMEK ZORUNDA MIDIR?

Türk Borçlar Kanunu (“TBK”) madde 299’da kira sözleşmesi “Kira sözleşmesi, kiraya verenin bir şeyin kullanılmasını veya kullanmayla birlikte ondan yararlanılmasını kiracıya bırakmayı, kiracının da buna karşılık kararlaştırılan kira bedelini ödemeyi üstlendiği sözleşmedir.” şeklinde tanımlanmıştır. Kiralayanın, kiralananı satılığa çıkarması durumunda; kiracının evi göstermekten imtina etmesi ve benzeri ihtilaflarla sıkça karşılaşılmaktadır. Kiracının evi gösterme borcunun olup olmadığı […]

Devamını Oku

İFA YARDIMCISININ EYLEMİNDEN DOĞAN SORUMLULUK

Kelime olarak bir işi yapma, meydana getirme anlamına gelen ifa; hukuken borç ilişkisinin konusunu meydana getiren edimin, borçlu tarafından -alacaklıya karşı- belirlenen koşullara uygun olarak yerine getirilmesi anlamını taşımaktadır. Bazı durumlarda borçlunun tek başına ifayı yerine getirmesi mümkün olmamaktadır ve bu hallerde borçlu, ifayı yerine getirmek için ifa yardımcısı kullanmaya başvurmaktadır. İfa yardımcısının kullanılabilmesi için, […]

Devamını Oku

HAKSIZ ŞİKAYET SURETİYLE KİŞİLİĞİN İHLALİ

Önceki yazılarımızda kişiliğin ihlali ve bunun hukuki sonuçlarından detaylıca söz etmiştik. Bugünkü yazımızın konusunu ise haksız şikayet yoluyla kişilik haklarının ihlal edilmesi ve bu husustan dolayı tazminat talep edilip edilemeyeceği hususları oluşturmaktadır. Anayasa’nın 36. maddesinin ilk fıkrasında “Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile […]

Devamını Oku