ŞİRKET ORTAKLARI TACİR MİDİR?

Türk Ticaret Kanunu’nun 14. maddesinin 1. fıkrasına göre gerçek kişi tacir şu şekilde tanımlanmıştır: ”Bir ticari işletmeyi kısmen dahi olsa, kendi adına işleten kimseye tacir denir.”

Esasen tacir sayılmak için ortada gerçek manada işletilen bir ticari işletme olması gerekmektedir. Bu işletme kimin adına işletiliyor ise tacir kimse olarak o şahıs düşünülecektir. Bu sebeplerle işleten değil “adına işletilen” kişi tacir sayılmaktadır.

Bir şirketin ortağı, tacir olarak adlandırılmamaktadır. Zira; işletme faaliyeti, tüzel kişiliği olan şirket (anonim, limited…) adına yapılır. Ancak belirtmekte fayda var ki; sermaye/şahıs şirket ortaklarının tacir olup olamayacağı her olayın içinde barındırdığı özelliklere göre ayrı değerlendirilmelidir. Söz gelimi bir ortak birçok şirketin ortaklığını yapmakta, yöneticisi olarak çalışmakta ise ve bunlarla beraber ortağın eylemleri ve söylemleri bir bütün olarak tacir olduğuna dair  intiba uyandırmakta ise tacir olarak kabul edilebilir.

Ancak adi ortaklıklar bu hususta farklılık gösterirler. Adi ortaklıkların tüzel kişiliği bulunmadığından ortaklar hem kendi hem de diğer ortaklar adına hareket ederler. Sonuç olarak işletmeyi kısmen dahi kendi adına işletmek yeterli sayıldığı için ortakların her biri tacir sayılır. 

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi Esas No: 1993/8053,  Karar No: 1993/8150 Tarih: 30.11.1993: “… Anonim şirket ortağı gerçek kişilerin müteselsil kefil sıfatıyla bir kredi sözleşmesini imzalamış olmaları, tacir sayılmalarını gerektirmez. TTK. nun 182. maddesi, kollektif şirket için öngörülmüş olup, İİK.nun 43. maddesine uygun bir araştırma yapılıp tacir oldukları saptanmadan, anonim şirket ortakları gerçek kişilerin iflasına karar verilemez….”

                                                                                                                Hukuk Desteği                                          

iletisim: [email protected]

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir