Av. Sevcen CAN & Av. Yasemin ÇORAK
Konkordatoda kesin mühlet içerisinde borçlu aleyhine 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’a göre yapılan takipler de dahil olmak üzere hiçbir takip yapılamamakta ve önceden başlamış olan takipler durmakta, ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları uygulanamamakta ve bir takip muamelesi ile kesilebilen zamanaşımı ve hak düşüren süreler işlememektedir. Ancak İcra ve İflas Kanunu’nun (“İİK”) 206/4. maddesinde “Teminatlı olup da rehinle karşılanmamış olan veya teminatsız bulunan alacaklar masa mallarının satış tutarından, aşağıdaki sıra ile verilmek üzere kaydolunur: Birinci sıra: A) İşçilerin, iş ilişkisine dayanan ve iflâsın açılmasından önceki bir yıl içinde tahakkuk etmiş ihbar ve kıdem tazminatları dahil alacakları ile iflâs nedeniyle iş ilişkisinin sona ermesi üzerine hak etmiş oldukları ihbar ve kıdem tazminatları, B) İşverenlerin, işçiler için yardım sandıkları veya sair yardım teşkilatı kurulması veya bunların yaşatılması maksadıyla meydana gelmiş ve tüzel kişilik kazanmış bulunan tesislere veya derneklere olan borçları, C) İflâsın açılmasından önceki son bir yıl içinde tahakkuk etmiş olan ve nakden ifası gereken aile hukukundan doğan her türlü nafaka alacakları.” şeklinde birinci sırada belirtilmiş olan imtiyazlı alacaklar için haciz yoluyla takip yapılabilmektedir.
Maddeden de görüldüğü üzere birinci sırada bulunan ve mühlet içerisinde haciz yoluyla takip yapılabilecek alacaklar işçilik alacakları ve nafaka alacaklarıdır. Borçluya geçici konkordato mühleti verilmesinden önce bir yıl içinde tahakkuk eden ve icra takibine konu olabilen imtiyazlı işçi alacaklarının kapsamına dahil olan alacalar; ücret ile ikramiye, prim, kazançtan alınan pay, komisyon, ayni ödemeler, fazla çalışma ücreti, yıllık ücretli izne dair alacak hakkı, kıdem ve ihbar tazminatı, iş kazasından kaynaklanan maddi, manevi tazminat ve işçinin ölümü hâlinde yakınlarının hak kazandığı destekten yoksun kalma tazminatı ve bonoya bağlanmış olsa bile konkordato mühleti verilmesinden önceki bir yıllık zaman dilimine ait ücret gibi kalemlerdir.
Şunu da belirtmek isteriz ki; 19 Haziran 2021 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanan 7237 sayılı İcra ve İflâs Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 7. maddesi uyarınca İİK’nun 308/c maddesinin 4. fıkrasının 1. cümlesi “Kredi kurumları tarafından verilen krediler de dâhil olmak üzere geçici mühlet kararından sonra komiserin izniyle akdedilmiş borçlar, adi konkordatoda konkordato şartlarına tabi değildir, temerrüt hâlinde mühlet sırasında dahi icra takibine konu edilebilir ve 206. madde kapsamında rehinli alacaklardan hemen sonra, diğer bütün alacaklardan önce ödenir; malvarlığının terki suretiyle konkordatoda yahut sonraki bir iflâsta 248 inci madde kapsamında masa borcu sayılır.” şeklinde değiştirilmiştir. Bu düzenleme ile geçici mühlet kararından sonra doğan borçlar bakımından konkordato içerisinde bulunan şirketin temerrüdü halinde alacaklıların takip yapmasının önü açılmıştır. Ayrıca bu alacağın rehin alacaklarından sonra olmak üzere rüçhanlı olduğu hüküm altına alınmıştır. Burada hedeflenen; konkordato sürecine giren şirketlerle ticaret yapmaktan kaçınan üçüncü kişilerin alacakları daha fazla korunduğu için borçlu şirketin ticaret yapacağı üçüncü kişi sayısının artmasıyla konkordato projesinin başarıyla sonuçlanmasıdır.
Hukuk Desteği