Azınlığın birden fazla şekli var ise de Türk Ticaret Kanunu (“TTK”) esas olarak oransal azınlık kavramını benimsemiş ve buna göre istisnalar hariç olmak üzere halka kapalı anonim şirketlerde esas sermayenin %10’u , halka açık anonim şirketlerde ise %5’ine sahip olan pay sahipleri TTK’da azınlık olarak tanımlanmış, azınlığa diğer pay sahiplerinden farklı olarak belirli haklar tanınmıştır. Bu durum; azınlık haklarının, ortaklıkta yaşanan çıkar çatışmalarında çoğunluğa karşı azınlıkta kalanları korumayı amaçlayan koruyucu haklar olmasının doğal bir sonucudur. Doktrinde ve kanunda terimsel ayrılıklar mevcut olup “azınlık” kavramından “azlık” olarak da bahsedilmektedir.
Azınlık hakları TTK’nın çeşitli maddelerinde düzenlenmiş ve meydana getirdikleri sonuç bakımından olumlu ve olumsuz azınlık hakları olmak üzere 2’ye ayrılmıştır. Bu yazımızda olumsuz azınlık hakları üzerinde durulacak olup, olumsuz azınlık haklarını; genel kurulda yeterli karar sayısı sağlanmış olmasına rağmen azınlığın kullanmış olduğu olumsuz oy sebebiyle kararın alınmasının engellenmesi şeklinde tanımlamak mümkündür.
Olumsuz Azınlık Hakları:
a.) Sulh ve İbraya Mani Olmak:
TTK’da anonim şirket kurucularının, yönetim kurulu üyelerinin, ortaklık denetçilerinin; şirketin kuruluşundan ve sermaye artırımından doğan sorumluluklarının, şirketin tescil tarihinden itibaren 4 yıl geçmedikçe sulh ve ibra yoluyla kaldırılamayacağı öngörülmüştür. Sermaye artırımı halinde, 4 yıllık süre sermaye artırımının ticaret siciline tescilinden itibaren başlamaktadır. 4 yıllık sürenin sonunda genel kurul oylaması yapılarak sulh ve ibra kararı alınabilir. Ancak, azınlığın sulh ve ibranın onaylanmasına karşı olması halinde, sulh ve ibranın genel kurulca onaylanması mümkün değildir. Bu hakkın sonuç doğurması için tek
taraflı olarak halka açık şirketlerde esas sermayenin en az yüzde beşini, halka kapalı şirketlerde ise esas sermayenin yüzde onuna sahip azınlık tarafından kullanılmış olması yeterlidir. Genel kurulda ayrıca onaylanması beklenmez.
b.) Ağırlaştırılmış Toplantı ve Karar Yeter Sayısı
TTK’da genel kurulda alınacak kararlarda, ağırlaştırılmış toplantı ve karar yeter sayıları belirlenmesi azınlık hakkı olarak nitelendirilmemişken, doktrin azınlık hakları kapsamında saymaktadır. TTK’da genel olarak karar yeter sayısı salt çoğunluk olarak belirlenmişken bazı hallerde alınacak kararın niteliğine ve önemine göre derecesi değişen ağırlaştırılmış çoğunluk oranları belirlenmiştir. Örneğin ortaklığın tabiiyetinin değiştirilmesi veya pay sahiplerinin taahhütlerini artırmak gibi konularda tüm pay sahiplerinin onayının alınması şart koşulmuştur. Bu sayede azınlığın rıza göstermeyeceği bir takım esaslı değişikliklerin önüne
geçilmiştir.
Bir sonraki yazımızda azınlığın olumlu haklarına geçiş yapılacaktır…
İlgili yazılarımız için;
Hukuk Desteği