Türk Medeni Kanunu (“TMK”), çocuk ile baba arasında soybağının kurulması ve aynı zamanda çocuğun haklarının korunması amacıyla babalık kurumunu düzenlemiştir. TMK 301. madde ve devamı hususunda da belirtildiği üzere babalık davası; eşler arasında resmi nikah olmaksızın doğan çocuğun babasının saptanması için babaya ve yahut baba öldüyse mirasçılarına karşı açılması gereken bir davadır. Babalık davasını, evlilik dışı doğan çocuğun annesi ya da kayyum atanmış ise kayyum açabilir. Şayet çocuk için kayyum tayin edilmemiş ise çocuk reşit olduğu tarihten itibaren 1 yıl içerisinde babalık davasını kendisi de açabilir.
Babalık davasında hak düşürücü süre 1 yıl olup, kamu düzenini ilgilendiren bu sürenin dolup dolmadığını hakim re’sen araştırır. TMK 303: “Babalık davası, çocuğun doğumundan önce veya sonra açılabilir. Ananın dava hakkı doğumdan başlayarak 1 yıl geçmekle düşer. Çocuğa doğumdan sonra kayyım atanmışsa, çocuk hakkında bir yıllık süre, atamanın kayyıma tebliğ tarihinde, hiçbir kayyım atanmamışsa çocuğun ergin olduğu tarihte işlemeye başlar. Çocuk ile başka bir erkek arasında soybağı ilişkisi varsa, bir yıllık süre bu ilişkinin ortadan kalktığı tarihte işlemeye başlar. Bir yıllık süre geçtikten sonra gecikmeyi haklı kılan sebepler varsa, sebebin ortadan kalkmasından başlayarak bir ay içinde dava açılabilir.”
Babalık davası kamu düzenini ilgilendiren bir konu olduğu için kanunkoyucu bazı mercilere ihbarı zorunlu kılmıştır. TMK 301. maddesine göre babalık davasının Cumhuriyet Savcısına ve Hazine’ye ihbarı zorunludur. Nitekim Yüksek Mahkeme, Cumhuriyet Savcısına ve Hazine’ye ihbar edilmeyen bir davada verilen kararın, usul ve yasaya aykırı olduğu kanaatine varmıştır. (HGK 02.02.2005 T., E: 2004/2-746, K: 2005/22)
Babalık davasında; yetkili mahkeme davalı babanın yerleşim yeri mahkemesi, görevli mahkeme ise Aile Mahkemesidir.
Nüfus kayıtlarının düzeltilmesi yazımız için (Lütfen Bkz…)
Hukuk Desteği