CEVAP DİLEKÇESİ, VERİLME SÜRESİ ve USULÜ

Dava dilekçesinin davalıya tebliğ edilmesi ile birlikte davalıya, belirli bir süre içerisinde dava dilekçesinde yer alan iddialara cevap verebilme imkanı tanınmıştır. Davalı tarafından davaya cevap verme imkanı, bir cevap dilekçesi yazıp mahkemeye vermekle kullanılmaktadır. Davalı cevap dilekçesiyle; davayı kısmen veya tamamen kabul yahut inkar etme, inkar etmemekle birlikte olayların davacıyı haklı kılacak mahiyette olmadığını iddia etme, dava dilekçesinde davacı tarafından ileri sürülmemiş yeni vakıaları ortaya koyma gibi çeşitli hareketlerde bulunabilmektedir. Davalı, yine varsa itiraz ve def’ilerini de bu çerçevede cevap dilekçesinde bildirmelidir.

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (“HMK”) 126. madde; “Davalı, cevap dilekçesini, davanın açılmış olduğu mahkemeye verir.” hükmü uyarınca; cevap dilekçesi, davacı sayısı kadar örnek eklenerek dava dilekçesinde belirtilen mahkemeye verilmelidir. Anılan işlemden sonra cevap dilekçesi bu mahkeme tarafından davacıya da tebliğ edilecektir.

Cevap dilekçesinin verilmesi sınırsız bir süreye tabi olmayıp HMK 127. madde; “(1) Cevap dilekçesini verme süresi, dava dilekçesinin davalıya tebliğinden itibaren iki haftadır. Ancak, durum ve koşullara göre cevap dilekçesinin bu süre içinde hazırlanmasının çok zor yahut imkânsız olduğu durumlarda, yine bu süre zarfında mahkemeye başvuran davalıya, bir defaya mahsus olmak ve bir ayı geçmemek üzere ek bir süre verilebilir. Ek cevap süresi talebi hakkında verilen karar taraflara derhâl bildirilir.” hükmü uyarınca, dava dilekçesinin davalıya tebliğinden itibaren iki haftadır. Cevap dilekçesinin bu sürede verilmesi imkansızlık teşkil edecek bir zorluk taşımaktaysa, talep halinde mahkeme tarafından davalıya sadece bir defalık olmak şartıyla ve bir ayı geçmemek üzere ek süre tanınabilecektir.

Bu verilen ek süre ya da iki haftalık olağan cevap süresi içinde cevap dilekçesinin mahkemeye ibraz edilmemesi halinde, artık davalının cevap dilekçesi sunma hakkı süre itibariyle sona erecek ve davalı, dava dilekçesinde davacı tarafından ileri sürülen vakıaların tamamını inkâr etmiş sayılacaktır.                            

   Hukuk Desteği

iletisim: [email protected]

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir