Son yıllarda bankaların tüketiciler ile yaptıkları kredi sözleşmelerine dayanarak tüketicilerden komisyon ve dosya masrafı almakta oldukları ve tüketicilerin bu konuyu yargıya taşımaları sonucunda kendilerinden alınan komisyon ve masrafların iade edilmesini talep ettikleri görülmektedir. Ancak taraflar arasında yapılan bu sözleşmenin ticari iş niteliğinde olup olmadığı konusunda yasada açık bir hüküm bulunmamasının yanı sıra Yargıtay kararlarında da bu konuda bir içtihat birliği henüz oluşmamıştır.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19. maddesinde: “(1) Bir tacirin borçlarının ticari olması asıldır. Ancak, gerçek kişi olan bir tacir, işlemi yaptığı anda bunun ticari işletmesiyle ilgili olmadığını diğer tarafa açıkça bildirdiği veya işin ticari sayılmasına durum elverişli olmadığı takdirde borç adi sayılır. (2) Taraflardan yalnız biri için ticari iş niteliğinde olan sözleşmeler, Kanunda aksine hüküm bulunmadıkça, diğeri için de ticari iş sayılır.” denilerek taraflardan biri için ticari iş niteliğinde olan sözleşmelerin diğeri için de ticari nitelikte olduğu kabul edilmiştir.
Buradan hareketle kredi sözleşmesinin kredi veren tarafı olan bankanın tacir olduğu düşünülürse, sözleşmenin diğer tarafı olan tüketici bakımından da işin ticari özellikte olduğu kabul edilebilir. Sözleşmenin ticari iş olarak kabul edilmesinin önemi ise, tüketicinin dosya masraflarının iadesini talep ederken avans faizi isteyebilecek olması noktasındadır.
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’nin 2013/4374 Esas, 2013/5267 Karar, 5.3.2003 tarihli kararı da bu yöndedir: “… Yapılan sözleşme banka yönünden ticari iş niteliğindedir. Bu nedenle yapılan sözleşme tüketici yönünden de ticari sayılır. Ticari iş niteliğinde olan sözleşmelerde taraflar avans faiz talep edebilir. Bankanın sözleşmedeki hükme dayanarak haklı ve makul olmayan, ayrıca belgelendirilmeyen dava konusu giderleri talep etme hakkı bulunmadığı, talep edilen bu giderlerin ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalı taraftan talep edilebileceği, soyut olarak istihbarat gideri adı altında ücret alınmasının mümkün bulunmadığı… Taraflar arasındaki tüketici işlemi tüketici kredisi sözleşmesi mahiyetindedir. Yapılan sözleşmede banka kredi veren tüketici kredi alan konumundadır. Yeni TTK 19. madde hükmü ve Eski TTK 21. madde hükmü uyarınca tacir olan bankanın borçlarının ticari olması asıldır. Taraflardan yalnızca biri için ticari iş niteliğinde olan sözleşmeler, kanunda aksine hüküm bulunmadıkça diğer taraf için de ticari iş sayılır. Buna göre yapılan sözleşme banka yönünden ticari iş niteliğindedir. Bu nedenle yapılan sözleşme tüketici yönünden de ticari sayılır. Ticari iş niteliğinde olan sözleşmeler de taraflar 3095 Sayılı Kanun 2/2. madde hükmü uyarınca avans faiz talep edebilir…”
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’nin başka bir kararında ise gerek Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’nda gerekse taraflar arasında kararlaştırılan sözleşme hükümlerinde, haksız şarta dayalı olarak iade taleplerinde temerrüt faizinin ticari faiz olduğu hususunda herhangi bir düzenleme bulunmadığı karşısında yasal faize hükmedilmesi de hukuka uygun bulunmuştur. Dolayısıyla banka ile tüketici arasında yapılan kredi sözleşmesi, kararlarda bazen ticari iş olarak nitelendirilmekte ve buna göre avans faizi istenebileceğine hükmedilmekte, bazen de ticari iş olarak kabul edimeyip yasal faize hükmedilmektedir.
Hukuk Desteği
iletisim: [email protected]