Oturma hakkı, sahibine bir konutun tamamında veya bir kısmında tek başına veya malikle birlikte barınma hakkı veren sınırlı bir ayni haktır. Amacı maddi bir yarar sağlamak değildir, hak sahibinin barınma ihtiyacını karşılamaktır, bu hak sadece tesis edilen kişi tarafından kullanılabilir, devredilemez ve mirasa konu edilemez. Aksi kararlaştırılmadığı müddetçe oturma hakkı sahibi, hakkını ailesiyle birlikte oturarak da kullanabilir.
Oturma hakkı, hakkın kullanılış biçimine göre farklılıklar göstererek sınıflandırılır. Bağımsız oturma hakkı, sahibine konutun tamamını veya bir kısmını tek başına kullanma yetkisi verirken, müşterek oturma hakkı malik veya başka bir üçüncü kişiyle birlikte kullanma yetkisi tanır. Karışık oturma hakkında ise hak sahibi konutun bir bölümünü bağımsız olarak kullanır, bir bölümünü ise malik veya üçüncü kişi ile birlikte kullanır.
Bu sınıflandırma masrafların ödenmesi bakımından önem taşır. Bağımsız oturma hakkında olağan tamir ve bakım masraflarını hak sahibi karşılar, müşterek oturma hakkında ise aksi kararlaştırılmadığı müddetçe bütün masraflar malike aittir; karışık oturma hakkında ise bu durum hak sahibinin sadece kendisine tahsis edilen yerin masraflarını ödemekle yükümlü olması şeklindedir, ortak yerlerin masrafları ise malike aittir.
Oturma hakkı, tescille kazanılır ancak tescilin geçerli bir hukuki sebebe dayanması gerekir. Uygulamada genel olarak hukuki sebep, malik tarafından kişi lehine oturma hakkı tesis edildiğini içeren bir sözleşmedir. İstisnaen vasiyetnamelerle veya miras sözleşmeleriyle de oturma hakkı tesis edildiği görülür.
Oturma hakkı, belirli bir süre için tahsis edilebileceği gibi, hak sahibinin hayatı boyunca kullanabilmesi şeklinde de düzenlenebilir. Belirli süreli oturma haklarında sürenin bitimiyle birlikte hak sona erer. Hak sahibinin ölümüyle ise her iki ihtimalde de oturma hakkı sona erer. Bu sebeplerin dışında taşınmazın yok olması (deprem, yangın ve sair…) veya taşınmazın kamulaştırılması gibi hakkın konusunu yok eden durumlarda hakkın kendiliğinden ortadan kalkacağı kabul edilir. Bu halde, malik tarafından; hak terkin ettirilebilir.
Malikin değişmesi ihtimalinde ise (satış, miras ve sair…) oturma hakkı mevcudiyetini sürdürür. Bu durum, hakkın niteliğinden kaynaklanır. Taşınmazın yeni sahibi, oturma hakkı sahibinin haklarını kabul etmekle mükelleftir.
Hukuk Desteği
iletisim: [email protected]