ELBİRLİĞİ MÜLKİYETİNDE PAYLARIN BELİRLİ OLMAMASI

joint tenancy ile ilgili görsel sonucuMiras bırakanın vefatıyla birlikte mirası reddetmemiş mirasçılar, tereke üzerinde 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu (“TMK”) gereğince hak sahibi olur. Daha açık bir deyişle, mirasçıların birden fazla olması halinde, tüm mirasçılar arasında terekedeki bütün hak ile borçlar üzerinde bir ortaklık meydana gelir ve mirasın paylaşımına kadar terekeye ait haklar üzerinde mirasçıların birlikte tasarruf etmeleri gerekir. Bu durumda, miras ortaklarının (mirasçıların) belirlenmiş bir payları olmayacak; ortakların her birinin hakkı, ortaklığa giren malların tamamını kapsayacaktır.

Bu mülkiyet türünde tüm mirasçıların malvarlığı üzerinde eşit ve ortak şekilde hak sahibi olması sebebinden doğan birlikte tasarruf zorunluluğu, terekeye ait malvarlığı bakımından her türlü hukuki işlemin de ortakların tümü tarafından birlikte yapılması mecburiyetini beraberinde getirmektedir. Elbirliği halinde mülkiyetin bu niteliği itibariyle ortaklar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmaktadır. Zorunlu dava arkadaşlığı da ortakların birlikte dava yahut icra takibi açması, 3. kişiler tarafından ortakların tamamına karşı dava ya da icra takibi başlatılması anlamına gelmektedir. Tabi bu husus, yasa veya sözleşmeyle ortaklık adına hareket etme yetkisinin kime ait olacağının belirlenmemiş olduğu, bir başka deyişle ortaklığa temsilci seçilmediği durumda geçerlidir.

Elbirliği mülkiyetine tabi malvarlığı üzerinde mirasçıların belirlenmiş paylarının olmaması, dava veya icra takibi aşamasında mirasçıların veraset ilamındaki hak ve hisseleri oranında talepte bulunulmasına da engel teşkil edecektir. Bu yönde bir talebin, elbirliği mülkiyetinin hukuki özelliği ve yapısına ters düşmesi dolayısıyla kabul edilme imkanı bulunmamaktadır. Nitekim Yargıtay’ın emsal nitelikteki kararları da hep bu doğrultudadır. Aşağıda açıklamalarımız uzantısındaki bu kararlardan sadece birini paylaşmakta yarar görmekteyiz.

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi, 2016/118 E. 2018/14754 K.:“…Davacı, mirasbırakanı…’in maliki olduğu 211 ada 24 parsel sayılı taşınmazı davalıya satış suretiyle devrettiğini ancak işlem sırasında ehliyetsiz olduğunu ileri sürerek davalı adına olan tapu kaydının iptali ile miras payı oranında adına tesciline karar verilmesini istemiştir … Mirasbırakanın ölüm tarihine göre terekesi elbirliği mülkiyetine tabidir. Davacı dışında başkaca mirasçısının bulunduğu dosya kapsamı ile sabittir. Terekeye karşı yapılan mülkiyetten kaynaklanan haksız fiil niteliğindeki muris muvazaası ve el atmanın önlenmesi gibi davaların dışında vekalet görevinin kötüye kullanılması, ehliyetsizlik vs. gibi davalarda terekeyi temsil eden tüm mirasçıların bir arada hareket etmek suretiyle davayı birlikte açmaları … Somut olayda, davacı tarafından miras payı oranında açılan tapu iptal ve tescil davasının dinlenme olanağının bulunduğu söylenemez. Öte yandan, tereke adına dava açılmadığına göre terekeye mümessil tayin edilerek yargılamaya devam edilmesi de pay oranında açılan davanın dinlenmesini olanaklı hale getirmez.  Açıklanan nedenle davanın reddine karar verilmiş olması sonucu itibariyle ve bu gerekçeyle doğrudur. …”

                                                                                                                      Hukuk Desteği

iletisim: [email protected]

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir