Bir önceki yazımızda haksız rekabete uygulanacak hukukun tespitinden kısaca bahsetmiştik (Lütfen Bkz…). Bu yazımızda ise haksız rekabete uygulanacak hukukun tespitinde kullanılan yöntemlere değineceğiz.
HAKSIZ REKABETE UYGULANACAK HUKUKUN TESPİTİNDE YÖNTEMLER
Haksız rekabete uygulanacak hukukun tespitinde kullanılan yöntemler; ika yeri hukuku (lex loci delicti commissi), hakimin hukuku (lex fori), vatandaşlık veya yerleşim yeri hukuku, en sıkı ilişkili hukuk, pazar üzerine etki ve işyerinin bulunduğu ülke hukuku olarak sayılabilmektedir.
İka Yeri Hukuku (Lex Loci Delicti Commissi)
İka yeri kuralı; hukuka aykırı eylemin, meydana geldiği yer kanunlarına göre yargılanması anlamına gelmekte olup özellikle Kıta Avrupası’nda uzun yıllarca uygulanmış ve haksız fiilden doğan uyuşmazlıkların çözümünde genel kabul görmüş bir bağlama kuralıdır. İka yeri kuralının uzun yıllar boyunca uygulama alanı bulmasının temel nedeni, söz konusu kuralın hukuki kesinlik ve güvenlik sağlamasının yanı sıra haksız fiilin işlendiği mahalde bozulan kamu düzeni neticelerinin yine ika yeri kanunlarına dayanılarak bertaraf edilebileceği düşüncesi olmuştur[1]. Hukuka aykırı eylemiyle toplum düzenini bozan failin, haksız eylemi gerçekleştirdiği yer kanunlarına göre, içinde bulunduğu toplumun bu konudaki anlayışı çerçevesinde yargılanması hakkaniyet duygusu bakımından da daha tatmin edici gelmektedir[2]. Günümüzde teknolojik gelişmelere ve globalleşmeye bağlı olarak haksız fiillerin hem çeşitliliği arttığından hem de zamansal ve mekansal anlamda farklı görünüş biçimleri ortaya çıktığından uyuşmazlıkların çözümünde tek başına ika yeri kuralının uygulanmasıyla yetinilmesi mümkün olmamaktadır.
Doktrinde ika yeri kuralını savunan yazarlar ikiye ayrılmakta, bir kısım yazar haksız fiilin gerçekleştiği yerin, bir kısım yazar ise zararın meydana geldiği yerin ika yeri olarak kabul edilmesi gerektiği görüşünü savunmaktadır[3]. Fiilin işlendiği yeri ika yeri olarak kabul eden görüşe göre, haksız fiillerin yargılanması daha çok toplumsal düzenin sağlanmasıyla ilgili olup sorumluluk hukukuna dayanmakta, zararın meydana geldiği yeri ika yeri olarak kabul eden görüşe göre ise amaç, haksız eylemin failine yaptırım uygulamaktan daha çok ortaya çıkan zararın tazmin edilmesini sağlayarak mağduru korumak olduğundan, hukuken korunan menfaatlerin zarara uğradığı yer hukukunun tercih edilmesi daha hakkaniyetli olmaktadır[4].
Karşılaştırmalı hukuk bakımından; Avrupa Birliği hukuku açısından haksız fiillerden doğan uyuşmazlıklara uygulanacak hukuk Roma II Tüzüğü’nün 4. maddesinde düzenlenmekte, buna göre, haksız fiillerden doğan ihtilaflarda, haksız fiil sebebiyle doğrudan zararın meydana geldiği ülke hukuku uygulanmaktadır. Alman hukukunda ika yerinin belirlenmesi mağdurun yapacağı seçime bırakılmaktadır. Amerikan hukukunda zararın doğduğu yeri ika yeri olarak kabul eden mahkeme kararlarının sayısı oldukça fazladır. İngiliz ve Fransız hukukunda da zararın meydana geldiği yeri ika yeri olarak kabul eden mahkeme kararları mevcuttur[5].
5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun’unda (“MÖHUK”) ise haksız fiillere uygulanacak hukuk madde 34 hükmüyle düzenlenmiş, haksız fiilin işlendiği ülke hukuku ika yeri olarak kabul edilmiş, fiilin gerçekleştiği ve zararın doğduğu ülkelerin farklı olması durumunda ise zararın meydana geldiği yer hukuku bağlama kuralı olarak tercih edilmiştir.
Bir sonraki yazımızda
hakimin hukukundan (lex fori) bahsedeceğiz.
[1] YILMAZ, Gizem. Türk Milletlerarası Özel Hukuku Ve Roma Iı Tüzüğü Kapsamında Haksız Fiilden Doğan Akit Dışı Borç İlişkilerine Uygulanacak Hukukun Mukayeseli Olarak İncelenmesi, S. 3116
[2] KAYIŞ, Bengül. Haksız Rekabetten Doğan Kanunlar İhtilafı, Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Özel Hukuk Anabilim Dalı,, Yüksek Lisans Tezi, İzmir, 2010, s. 39
[3] ÜNAL, Şeref. Karşılaştırmalı Hukuk Açısından Haksız Rekabet, s. 79
[4] KAYIŞ, Bengül. Haksız Rekabetten Doğan Kanunlar İhtilafı, Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Özel Hukuk Anabilim Dalı,, Yüksek Lisans Tezi, İzmir, 2010, s. 43
[5] KAYIŞ, Bengül. Haksız Rekabetten Doğan Kanunlar İhtilafı, Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Özel Hukuk Anabilim Dalı,, Yüksek Lisans Tezi, İzmir, 2010, s. 45
Hukuk Desteği