Sözleşme, iki ya da daha çok gerçek veya tüzel kişinin iradelerini karşılıklı ve birbirine uygun şekilde açıklamalarıyla kurulan hukuki işlemdir. Sözleşmenin kurulması için tarafların bazı irade açıklamalarına ihtiyaç bulunmaktadır. Bunlar; öneri ve kabuldür.
Öneri bir diğer adıyla icap; sözleşme kuruluşuna hizmet eden irade beyanlarından öncelikli olandır. Sözleşme kurma istek ve amacı taşıyan taraf, karşı tarafa bu yönde bir irade beyanı yönlendirerek öneride bulunacaktır. Burada önemle belirtmek istediğimiz husus; önerinin kurulmak istenen sözleşmenin bütün esaslı unsurlarını içermesi gerektiğidir. Aksi takdirde karşı tarafa yapılan teklif öneri değil, öneriye davet olacaktır. Öneri ile öneriye davet arasında, bunları yapan kişilerin anılan beyanları ile bağlı olup olmamaları şeklinde önemli bir fark söz konusudur. Bu bakımdan, irade açıklaması bir öneri ise; öneriyi gerçekleştiren kişi bu bildirimiyle bağlı olacak ve karşı tarafın da öneriyi kabul etmesiyle sözleşme meydana gelecektir. İrade açıklaması bir öneriye davetse; öneriye daveti yapan kişi, hiçbir şekilde bu beyanıyla bağlı olmayacak, karşı tarafın cevabı üzerine sözleşmeyi yapıp yapmamakta özgür olacaktır. Sözleşmelerin kuruluşuna yönelik irade açıklamaları hususunda yazımızın devamı için bkz ilgili yazımız…
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nda süreli ve süresiz olmak üzere 2 çeşit öneri öngörülmüştür.
- Süreli öneride; önerenin, önerisinin kabulü için bir süre belirlemiştir. Bu sürenin sonuna kadar öneren, önerisiyle bağlıdır. Anılan öneri çeşidinde, öngörülen süre içinde kabul iradesi, önerene ulaşmazsa öneren önerisiyle bağlılıktan kurtulacaktır.
- Süresiz öneride ise hazır olanlar ve hazır olmayanlar arasında gerçekleşecek duruma göre bir sorumluluk düzenlemesi yapılmıştır. Buna göre; hazır olan daha açık bir anlatımla telefon, bilgisayar gibi doğrudan iletişim araçlarıyla ya da karşılıklı görüşme halinde olunan kişiye yapılan öneri hemen kabul edilmezse; öneren, önerisiyle bağlılıktan kurtulacaktır. Hazır olmayan bir kişiye yapılan öneriyse, zamanında ve geçerli olarak hazırlanmış cevabın ulaşmasının beklenebileceği zamana kadar önereni bağlayacaktır. Burada önerinin muhataba varma süresi, muhatabın düşünme süresi ve kabulün varma süresi göz önünde bulundurularak yanıtın önerene ulaşma zamanı hesaplanacaktır.
Hukuk Desteği