Gerek İş Kanunu’nda, gerekse Borçlar Kanunu’nda, kıdem ve ihbar tazminatı alacakları için ayrıca bir zamanaşımı süresi belirtilmemiştir. Uygulama ve öğretide kıdem tazminatı ve ihbar tazminatına ilişkin davalar, hakkın doğumundan itibaren, Borçlar Kanunu’nun 125. maddesi uyarınca on yıllık zamanaşımına tabi tutulmuştur. Zamanaşımının işlemeye başlamasında esas alınan kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı talep hakkının doğumu ise, işçi açısından hizmet sözleşmesinin feshedildiği tarihten başlar.
Tazminat niteliğinde olmayan ücret alacakları, fazla çalışma ücret alacakları, ulusal bayram ve genel tatil ücret alacakları, hafta tatili ücret alacakları, yıllık izin ücreti alacakları içinse 4857 sayılı İş Kanunu’nun 32/8. maddesinde 5 yıllık özel bir zamanaşımı süresi öngörülmüştür
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2012/22755 E., 2012/32787 K. 03.10.2012: “Kıdem ve ihbar tazminatı fesihten itibaren 10 yıllık; yıllık izin ücreti iş sözleşmesinin feshi ile muaccel olup dönemsel bir nitelik taşımadığından, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu uygulaması yönünden 10 yıllık genel zamanaşımına fazla mesai ücreti, ücret, ulusal bayram ve genel tatil ücretleri ise hakkın doğum tarihinden itibaren 5 yıllık zamanaşımı süresine tabidir.”
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi E. 2010/38436 K. 2013/253 T. 14.01.2013 “Davalı vekili, hem cevap dilekçesinde hem de ıslahtan sonra verdiği dilekçe ile yöntemince zamanaşımı def’inde bulunmuştur. Taşıt yardımı alacağı 2000-2002 dönemi için hesaplanmıştır. İkramiye faizi alacağı ise 2002-2004 dönemi için hesaplanmıştır. İkramiye ve taşıt yardımı alacakları ücret niteliğinde bir ödeme olup, 5 yıllık zamanaşımı süresine tabidir. Islah tarihinin 2010 olması karşısında dava dilekçesinde istenen miktarlar dışındaki kısımlar zamanaşımına uğrayacağından mahkemece bu hususun göz ardı edilmesi hatalıdır. 4857 sayılı İş Kanunu’na tâbi olarak çalışan işçiler yönünden kıdem tazminatına uygulanacak faizin başlangıç tarihi, iş sözleşmesinin fesih yolu ile sona ermesi hâlinde fesih tarihi, emeklilik nedeniyle sona ermesi hâlinde ise işçinin emeklilik tahsis talebinin Kurumca işverene bildirildiği tarihtir. Uygulanacak faiz türü ise, bankalarca bir yıllık mevduata fiilen uygulanan en yüksek mevduat faizidir. Deniz İş Kanunu ve Basın İş Kanunu kapsamında çalışanlar yönünden ise kıdem tazminatı faiz başlangıcı temerrüt tarihi olup, faiz türü de yasal faizdir. Davacının ıslah dilekçesinde faiz talebi olmamasına rağmen mahkemece talep aşılarak ıslah ile artırılan taşıt yardımı alacağına faiz uygulanması da hukuka aykırıdır.”
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Esas : 1997/9-568 Karar : 1997/806 Tarih: 15.11.1997: “İhbar tazminatı beş yıllık zaman aşımına tabi olmayıp, on yıllık zaman aşımına tabidir. Gerçekten Borçlar Kanunu’nun 125. maddesinde bu kanunda başka surette hüküm mevcut olmadığı takdirde her dava on yıllık mürur zamana tabidir denilmektedir. Kararlılık kazanmış uygulama bu doğrultudadır. Bu itibarla ihbar tazminatı yönünden de işin esası incelenerek sonucuna göre karar verilmelidir.”
Hukuk Desteği