Daha önceki yazılarımızda hekim hataları sonucu yaralanmalarda hekimlerin cezai (Bkz.İlgili yazımız…) sorumluluklarına ve hekim hataları sonucu ölümlerde hekimin cezai sorumluluğuna (Bkz.İlgili yazımız…) değinmiştik. Bu yazımızda ise hekim hataları sonucu ölümlerde hekimin hukuki sorumluluğuna dair açıklamalarda bulunacağız.
Malpraktis, bir hekimin dikkatsizlik, acemilik, tedbirsizlik gibi sebeplerle kurallara uymayarak veya bakım standartlarına aykırı hareket ederek hastada zarar meydana getirmesi anlamına gelir. Hastada meydana gelen zarar, yaralanma veya ölüm şeklinde sonuç doğurabilir.
Hekimin cezai sorumluluğunun yanısıra hukuki olarak da bir sorumluluğu bulunur. Zira, hastanın ölümü halinde yakınları maddi ve manevi zarara uğrayacaktır.
Hasta ile hekim arasında bir vekalet ilişkisi olduğu varsayılır. Hekim hataları ise vekalet sözleşmesine aykırılık kapsamında değerlendirilerek dava konusu edilir.
Hastanın ölümüyle, hasta yakınları hem maddi hem de manevi zarara uğramış kabul edilirler. Maddi tazminat tedavi masraflarının yanısıra yoksun kalınan kar denilen, hastanın ölümüyle birlikte hasta yakınlarına katkıda bulunamaması sebebiyle hasta yakınlarının mahrum kaldığı geliri kapsayan bir tazminattır. Manevi tazminat ise hasta yakınlarının manevi açıdan yıpranmalarını tazmin amaçlıdır.
Hukuki sorumlulukta da tıpkı cezai sorumluluktaki gibi hekimin bağlı olduğu kuruma göre değişiklik bulunur. Eğer hekim özel bir hastaneye bağlı çalışıyorsa veya kendi muayenehanesi mevcutsa, doğrudan Asliye Hukuk Mahkemeleri’ne dava açılarak maddi ve manevi tazminat isteminde bulunulabilinir. Tazminat istemi hem hekime hem de hekimin bağlı bulunduğu hastaneye yöneltilebilir, böyle bir durumda hastane de sorumlu olacaktır.
Ancak hekim bir kamu hastanesinde görevliyse, davanın açılacağı mahkeme ve davanın tarafı değişiklik göstermektedir. Kamu hastanelerinde görevli doktorların fiilleri idari işlemler olarak değerlendirilir ve idare, tüm idari işlemlerden sorumludur. Bu durumda açılacak dava tam yargı davası olup, davanın ikame edileceği yer İdare Mahkemeleri’dir. Uğranılan zarardan söz konusu hekimin yanısıra idare de asli ve birinci dereceden sorumlu tutulur.
Tazminat miktarı belirlenirken hekimin kusuru, ortaya çıkan zararın niteliği, hastanın bulunduğu durum gibi etmenler değerlendirilir. Zararın boyutu ve hekimin kusur derecesi bilirkişi incelemesiyle belirlenmektedir.
Hukuk Desteği