Sözleşme ilişkisi içerinde ifa edilmesi gereken edimlerin ifa sürelerinin uzaması ya da uzun süreli veya sürekli borç ilişkisi içeren sözleşmelerde, sözleşmenin kurulduğu sıradaki koşulların ilerleyen zaman içerisinde değişmesi durumu, sözleşme ilişkilerinde sıklıkla karşımıza çıkmaktadır. Bu değişikliğin taraflarca öngörülmesi durumunda, sözleşme ilişkisinde tarafların anlaşmasını içeren düzenlemeler zaten metinlerde daha önce kaleme alınmışsa evleviyetle sözleşmede taraf iradesine […]
Kategori: Borçlar Hukuku
MAĞDURUN RIZASININ TAZMİNAT ORANINA ETKİSİ
Bir önceki yazımızda, Türk Borçlar Kanunu (“TBK”) kapsamında hukuka uygunluk sebeplerini ele alırken, hukuka uygunluk sebeplerinin bir türü olan rızayı daha detaylı olarak ele alacağımızı belirtmiştik. Genel olarak rıza; ilgili kişinin, üzerinde tasarrufta bulunabileceği hakkıyla ilgili bilgilendirmeye dayalı olarak ve baskı altında kalmadan onay vermesi anlamına gelmektedir. Ancak mağdur tarafından verilen bu rızasının hukuka uygunluk […]
TAZMİNAT DAVALARINDA TAZMİNAT TUTARININ BELİRLENMESİ
Bilindiği üzere kişinin, uğramış olduğu haksız fiil nedeniyle zararının giderilmesi için yetkili ve görevli mahkeme nezdinde -kural olarak mağdur tarafından- açılan dava, tazminat davası olarak isimlendirilmektedir. Bu davanın içerisinde belirlenmesi gereken en önemli iki unsur, haksız fiil nedeniyle meydana gelen zarar oranı ve bu zarar karşısında hükmedilecek olan tazminat tutarıdır. Bir önceki yazımızda haksız fiil […]
BORCUN SONA ERME HALLERİ
Borcun sona erme hali; borçlunun edimi (borcun konusunu) yerine getirme yükümlülüğünün, alacaklının da edimi talep etme hakkının ortadan kalmasını ifade etmektedir. Borcu sona erdiren sebepler; Türk Borçlar Kanunu’nun (“TBK”) üçüncü bölümünün birinci ve ikinci ayrımında ibra, yenileme, birleşme, ifa imkansızlığı, aşırı ifa güçlüğü, takas ve zamanaşımı olarak düzenlenmektedir. Belirtmek gerekir ki, borcu sona erdiren sebepler […]
AHLAKA AYKIRI FİİLDEN DOĞAN SORUMLULUK
Türk Borçlar Hukuku kapsamında -diğer şartlar da sağlanmışsa- kural olarak kişi, hukuka aykırı bir şekilde meydana getirdiği fiilinden dolayı sorumludur. Türk Borçlar Kanunu’nun (“TBK”) 49. maddesinin birinci fıkrasında “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklinde, asıl olan kural hüküm altına alınırken; aynı maddenin ikinci fıkrasında “Zarar verici fiili […]
SÖZLEŞME YAPMA ZORUNLULUĞU – II
Bir önceki yazımızda da belirttiğimiz üzere, Borçlar Hukuku’nun; eşitlik, şekil özürlüğü, nisbilik gibi son derece önemli temel ilkeleri bulunmaktadır. Sözleşme özgürlüğü de; sözleşmeyi yapıp yapmama, istenilen içerikte sözleşme yapma, yapılan sözleşmenin karşı tarafını seçme gibi özgürlükler içeren temel bir ilkedir. Başka bir anlatımla bu ilkeye göre bir kişi; kural olarak başka bir kişiyle, sözleşme yapıp […]
KİRACI EVİ GÖSTERMEK ZORUNDA MIDIR?
Türk Borçlar Kanunu (“TBK”) madde 299’da kira sözleşmesi “Kira sözleşmesi, kiraya verenin bir şeyin kullanılmasını veya kullanmayla birlikte ondan yararlanılmasını kiracıya bırakmayı, kiracının da buna karşılık kararlaştırılan kira bedelini ödemeyi üstlendiği sözleşmedir.” şeklinde tanımlanmıştır. Kiralayanın, kiralananı satılığa çıkarması durumunda; kiracının evi göstermekten imtina etmesi ve benzeri ihtilaflarla sıkça karşılaşılmaktadır. Kiracının evi gösterme borcunun olup olmadığı […]
İFA YARDIMCISININ EYLEMİNDEN DOĞAN SORUMLULUK
Kelime olarak bir işi yapma, meydana getirme anlamına gelen ifa; hukuken borç ilişkisinin konusunu meydana getiren edimin, borçlu tarafından -alacaklıya karşı- belirlenen koşullara uygun olarak yerine getirilmesi anlamını taşımaktadır. Bazı durumlarda borçlunun tek başına ifayı yerine getirmesi mümkün olmamaktadır ve bu hallerde borçlu, ifayı yerine getirmek için ifa yardımcısı kullanmaya başvurmaktadır. İfa yardımcısının kullanılabilmesi için, […]
CULPA IN CONTRAHENDO SORUMLULUĞU
Culpa in contrahendo, sözleşme kurulmadan önceki görüşmeler sırasında taraflardan biri tarafından meydana getirilen kusurlu davranışı ifade etmektedir. Bu davranış; karşı tarafı aydınlatma yükümlülüğünün yerine getirilmemesi, sözleşme yapma niyeti olmadan veya edimin (borcun konusunun) imkansız olduğu bilinerek sözleşme görüşmelerine girişilmesi, sözleşmenin bir tarafının diğer tarafı bilerek ve isteyerek yanıltması gibi çeşitli durumlarda ortaya çıkabilmektedir. Esas olarak […]
İŞLETİLEN MOTORLU ARACIN NEDEN OLDUĞU ZARARDAN DOĞAN SORUMLULUK
İşletilen motorlu aracın neden olduğu zarardan dolayı sorumluluk, Karayolları Trafik Kanunu’nun (“KTK”) “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvan veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüs sahibi doğan bu […]