Sanık hakkında hükmedilen cezanın; iki yıl veya daha az süreli hapis cezası veya adli para cezası olması halinde -belirli şartların sağlanması koşuluyla- hükmün açıklanmasının beş yıl geriye bırakılmasına ilişkin kurum, hükmün açıklanmasının geri bırakılması (“hagb”) olarak adlandırılmaktadır. (Hagb hakkında detaylı bilgiye daha önceki yazılarımızda yer vermiştik. Lütfen Bkz.) Ceza Muhakemesi Kanunu (“CMK”) kapsamında detaylı olarak […]
Kategori: Ceza Usul Hukuku
KORUMA TEDBİRLERİ NEDENİYLE TAZMİNAT
Ceza Genel Kurulu 17.11.2020 tarihli 2019/228 E. ve 2020/467 sayılı kararında ceza muhakemesinin amacının “her somut olayda kanuna ve usulüne uygun olarak toplanan delillerle maddi gerçeğe ulaşıp adaleti sağlamak, suç işlediği sabit olan faili cezalandırmak, kamu düzeninin bozulmasının önüne geçebilmek ve bozulan kamu düzenini yeniden tesis etmek” olduğunu karara bağlamıştır. Hukukumuzda soruşturma veya kovuşturma evresinde suçu işlediği sabit olmayan […]
TUTUKLAMAYA İTİRAZ
Suç işlediğine dair bünyesinde kuvvetli şüphe barındıran kişinin; delilleri karartması ve kaçmasını engellemek için sanık veya şüphelin cezaevinde tutulması şeklinde gerçekleştirilen güvenlik tedbiri, tutuklama olarak isimlendirilmektedir. Tutuklama hakkında detaylı bilgiye önceki yazımızda yer vermemiz nedeniyle, burada hatırlatma amacıyla sadece tanım bilgisini vermekle yetinmekteyiz. (Tutuklama hakkında detaylı bilgi için lütfen bakınız.) Tutuklama, Sulh Ceza Mahkemesi tarafından […]
MASUMİYET KARİNESİ
Masumiyet Karinesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/2. maddesinde “Bir suç ile itham edilen herkes, suçluluğu yasal olarak sabit oluncaya kadar masum sayılır” şeklinde tanımlanmıştır. Ayrıca T.C Anayasası’nın 38/4. maddesi de “Suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar, kimse suçlu sayılamaz.” hükmünü amir olup görüldüğü üzere bu madde de Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin ilgili maddesini desteklemektedir. Belirttiğimiz maddelere […]
TUTUKLAMA
Bir suçun işlendiği ihtimalinin çok güçlü olduğu durumlarda; şüpheyi doğuran suçla bağlantılı olarak başka oluşabilecek zararları önlemek, hem soruşturma hem de soruşturmadan sonra suç eyleminin gerçekleştiğine kanaat getirilirse kovuşturma aşamasını hızlandırmak için kullanılan kanunun öngördüğü tedbirlere güvenlik tedbiri denilmektedir. Bu tedbirler, Ceza Muhakemeleri Kanunu (“CMK”) içerisinde; yakalama, göz altına alma, tutuklama, adli kontrol, zorla getirme, […]
DELİLLERİN HAKİMİN HUZURUNDA TARTIŞILMASI
Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (“CMK”) 217. Maddesi “(1) Hâkim, kararını ancak duruşmaya getirilmiş ve huzurunda tartışılmış delillere dayandırabilir. Bu deliller hâkimin vicdanî kanaatiyle serbestçe takdir edilir. (2) Yüklenen suç, hukuka uygun bir şekilde elde edilmiş her türlü delille ispat edilebilir.” hükmünü amirdir. Madde metninde de belirtildiği üzere hakim karar verirken, bu kararını duruşmaya getirilmiş ve huzurunda […]
BİLİRKİŞİNİN KENDİSİNE VERİLEN GÖREV DIŞINA ÇIKAMAMASI
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (“HMK”) 266. maddesi “Mahkeme, çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hâllerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir. Hâkimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukuki bilgiyle çözümlenmesi mümkün olan konularda bilirkişiye başvurulamaz.” hükmünü amirdir. Madde metninde “özel veya teknik bilgiyi gerektiren hâllerde” şeklinde […]
YENİ İHTİSAS MAHKEMELERİ
Hukuk uygulamasındaki aksaklıklardan biri de şüphesiz, özelleşmiş ihtisas mahkemelerinin çözmesi gereken ihtilafların genel mahkemelerde çözüme kavuşturulmaya çalışılmasıdır. Bu konu; uzmanlık gerektiren, benzer özellikteki uyuşmazlıkları gördüğü için bilgi birikimi ve tecrübesiyle ihtilafa en doğru yaklaşımı sunması mümkün olan mahkemeler eliyle ancak sorun olmaktan çıkacağından; bu yazımızda siz değerli okuyucularımıza çok yeni bir gelişmeyi aktarmak istedik. Hakimler […]
İSPAT YÜKÜ VE TÜRLERİ
Tarafların iddia veya savunmalarına dayanak gösterdikleri ve mahkemenin hüküm kurmasında etkili olacak olgulardan hangisinin yargılamanın hangi tarafınca ispat edileceği hususuna ispat yükü denmektedir. İspat yükü kavramı, objektif ispat yükü ve sübjektif ispat yükü olarak iki farklı ayrımda incelenmektedir. Objektif ispat yükü, vakıanın ispat edilememesi halinde, ispat yükü üzerine düşen ancak bu yükümünü yerine getiremeyen taraf aleyhine hüküm verilmesi […]
SANIK DİĞER BİR SANIK ALEYHİNE KANUN YOLUNA BAŞVURABİLİR Mİ?
Bir ceza yargılamasında bir veya birden fazla sanık olup; bu kişi ya da kişiler hakkında ilgili ceza mahkemesi tarafından birbirinden farklı kararlar verilebilir. Bir sanığın suçlu bulunması diğer sanık üzerindeki suç şüphesini kaldırabileceği, bir başka deyişle sanıkların suç ve ceza durumları birbirleriyle ilişkili olabileceği gibi birbirlerinden tamamen bağımsız da olabilecektir. İşte özellikle anılan birinci durumda, […]