Vesayet kurumunda asıl amaç kısıtlının hak ve menfaatlerinin güvenli şekilde temini olduğundan, vasi; vasilik görevini yerine getirirken kusurlu davranışıyla vesayet altındaki kişiye (kısıtlıya) verdiği zararlardan sorumlu olacaktır. Burada vasinin sorumluluğunun doğması için hukuka aykırı bir fiil, kusur, zarar ve bu üç unsur arasında nedensellik bağı aranacaktır. Daha açık bir deyişle, vasinin kusuruyla vesayet altındaki kişinin […]
Kategori: Medeni Hukuk
MURİS MUVAZAASI NEDENİYLE TAPU İPTAL VE TESCİL DAVASI – II
Bir önceki yazımızda, muris muvazaası nedenine dayalı tapu iptal ve tescil davasından genel hatlarıyla bahsetmiştik (Lütfen bkz…) Bu yazımızda, muris muvazaası nedenine dayalı tapu iptal ve tescil davasında ihtilafın çözümü için mahkemenin yasa ve yerleşik içtihatlar uyarınca göz önünde bulunduracağı kriterlerden söz edeceğiz. Aşağıda bir örneğini alıntıladığımız yerleşik Yargıtay içtihatları uyarınca, ihtilafın çözümünde muvazaa ve […]
DERNEK KURABİLME VE DERNEĞE ÜYE OLABİLME EHLİYETİ
Kurulması ve kuruluşunda belirlenen amacın gerçekleştirilmesi için dernek, üyeye ihtiyaç duyar. Türk Medeni Kanunu (“TMK”) m.56; “Dernekler, gerçek veya tüzel en az yedi kişinin kazanç paylaşma dışında … oluşturdukları, tüzel kişiliğe sahip kişi topluluklarıdır.” diyerek derneğin bulundurması gereken üye sayısının alt sınırını belirtse de, üst sınır hakkında bir hüküm koymamıştır. Dernek üye sayısı yedinin altına […]
MURİS MUVAZAASI NEDENİYLE TAPU İPTAL VE TESCİL DAVASI
Muris muvazaası, miras bırakan kişi ile işlemin diğer tarafı olan kişinin, mirasçılardan mal kaçırmak maksadıyla yaptıkları gizli anlaşma olarak tanımlanabilmektedir. Muris muvazaasından bahsedebilmek için muvazaalı işleme konu edilen malvarlığının tapuya kayıtlı bir taşınmaz olması, miras bırakanın görünürdeki işlemi yapmasındaki amacın mirasçısından mal kaçırmak olması ve aynı zamanda görünürdeki işlemle gerçek işlemin farklı olması gerekmektedir. Mirasbırakanın; […]
NÜFUSA KAYITLI OLMAYANLARI BİLDİRMEKLE YÜKÜMLÜ DİĞER GÖREVLİLER
Bir önceki çalışmamızda doğumu bildirme zorunluluğu olan kişileri, bunların nereye ve ne zaman bildirimde bulunması gerektiğini detaylıca açıklamıştık. (Bkz: İlgili Yazımız…) Bu yazımızda ise nüfusa kayıtlı olunmadığını tespit etmesi halinde, söz konusu durumu nüfus müdürlüklerine bildirmekle yükümlü kişilerden bahsedeceğiz. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun 18. maddesinde bu görevli kişiler “ (1) 2828 sayılı Kanunun yetkili […]
VASİYETNAMENİN TENFİZİ DAVASI
Ölen kişinin ardından kalan malvarlığının, bir başka söylemle terekenin, kendilerine kaldığı/bırakıldığı kişiler mirasçı olarak adlandırılmaktadır. Önceki yazılarımızda mirasın yasal ve atanmış mirasçılar arasında paylaştırılmasından bahsetmiştik. Bunun dışında, hukukumuzda çok yaygın olmasa da, mirasbırakanın, mallarının veya haklarının tamamının ya da bir bölümünün kendisine bırakıldığı vasiyet alacaklısının da hukuki niteliğinden, mirasın intikalinin ne şekilde yapılacağından söz etmekte […]
EVLİLİK BİRLİĞİNİN SONLANDIRILMASININ ARDINDAN ECRİMİSİL
Bir taşınmazı; hak sabibinin rızası olmadan, hukuka aykırı olarak kullanan gerçek veya tüzel kişilerin haksız kullanım sonucu ödedikleri tazminata, ecrimisil denilmektedir. (Ecrimisil hakkında daha detaylı bilgiye önceki yazılarımızda yer vermiştik. Lütfen Bkz.) Biz bu yazımızda, boşanma davası sonucu ortaya çıkan ecrimisil durumunu inceleyeceğiz. Ecrimisilin özel durumlarından olan, boşanmanın ardından ecrimisil; en çok aile konutu özelinde […]
HAKSIZ ŞİKAYET SURETİYLE KİŞİLİĞİN İHLALİ
Önceki yazılarımızda kişiliğin ihlali ve bunun hukuki sonuçlarından detaylıca söz etmiştik. Bugünkü yazımızın konusunu ise haksız şikayet yoluyla kişilik haklarının ihlal edilmesi ve bu husustan dolayı tazminat talep edilip edilemeyeceği hususları oluşturmaktadır. Anayasa’nın 36. maddesinin ilk fıkrasında “Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile […]
DERNEK TÜRLERİ
Dernek; Türk Medeni Kanunu (“TMK”) m.56’da, “en az yedi gerçek veya tüzel kişinin kazanç paylaşma dışında belirli ve ortak bir amacı gerçekleştirmek üzere, bilgi ve çalışmalarını sürekli olarak birleştirmek suretiyle oluşturdukları, tüzel kişiliğe sahip kişi toplulukları” olarak tanımlanmıştır. Dernekler, uygulamada daha etkili faaliyet göstermek adına çeşitli türlere ayrılmaktadır. Bu türler: (i)alelade dernekler – kamu yararına […]
AKIL HASTALIĞI VEYA AKIL ZAYIFLIĞI SEBEBİNE DAYALI VESAYETİN SONA ERMESİ HALİNDE VASİNİN YAPMASI GEREKENLER NELERDİR?
Akıl hastalığı ya da akıl zayıflığı sebebine bağlı olarak verilen vesayet kararı, ancak yetkili Sulh Hukuk Mahkemesinin bir başka deyişle vesayet makamının kararıyla sona erer. Vesayeti gerekli kılan nedenin ortadan kalkması durumunda, ilgili Sulh Hukuk Mahkemesi vesayetin sona ermesine karar verecektir. Vesayetin sona ermesi talebini, kısıtlı ve ilgililerden her biri ileri sürebilecektir. Herhangi bir sebeple […]