7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 17. maddesinde “Belli bir yerde devamlı olarak meslek veya sanatını icra edenler, o yerde bulunmadıkları takdirde tebliğ aynı yerdeki daimi memur veya müstahdemlerinden birine, meslek veya sanatını evinde icra edenlerin memur ve müstahdemlerinden biri bulunmadığı takdirde aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçilerinden birine yapılır.” demek suretiyle kişinin devamlı çalıştığı yerde bulun(a)maması […]
Kategori: Medeni Usul Hukuku
HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU’NDA YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER KAPSAMINDA CEVAP DİLEKÇESİ VERME EK SÜRE TALEBİ
Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun (“Kanun”) 28/07/2020 tarihli 31199 sayılı Resmi Gazete ile yürürlüğe girmiştir. 7251 sayılı söz konusu Kanun ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (“HMK”) bazı maddelerinde değişikliklere gidilmiştir. Bugünkü yazımızda HMK’da yapılan değişiklikler kapsamında, davalının cevap dilekçesi verme süresi ve bu sürenin uzatılması halinden bahsedeceğiz. HMK madde […]
BASİT YARGILAMA USULÜNDE ÖN İNCELEME
Basit yargılama usulüne tabi dava ile işlerin neler olduğunu ve dilekçeler aşamasını bir önceki yazımızda detaylı şekilde ele almıştık. Lütfen (Bkz: …) (Bkz: …) Bugünkü çalışmamızda ise ön inceleme aşaması hakkında bilgi vereceğiz. Basit yargılama usulünde her ne kadar temelde yazılı yargılama usulünde olduğu gibi dilekçelerin verilmesi, ön inceleme, tahkikat ve sonrasında hüküm aşamaları sırası […]
YAZILI YARGILAMA USULÜNDE ÖN İNCELEME (I)
Bir davada dilekçelerin taraflarca karşılıklı verilmesinden sonra, dilekçelerin verilmesi aşaması tamamlanarak ön inceleme aşaması başlayacaktır. Ön incelemede, hakim öncelikle tarafların sundukları dilekçe ve belgeleri inceler, dosya için gerekli hazırlık işlemlerini yapar; dava ve ilk itirazlar için tarafların dilekçelerindeki açıklamalar yeterliyse bunlar bakımından dosya üzerinden karar verir. Hakimin kararı, görevsizlik/yetkisizlik gibi davayı sona erdirici nitelik taşıyorsa; […]
DAVA AÇILMASININ MADDİ HUKUK YÖNÜNDEN SONUÇLARI
Davacının davasını açmasıyla gerek maddi hukuk gerekse de usul hukuku bakımından bir takım sonuçlar doğacaktır. Bu sonuçların ortaya çıkması için dava dilekçesinin davalıya tebliğ edilmesine gerek olmadığını da yeri gelmişken ifade edelim. Davanın açılmasıyla maddi hukuk açısından ortaya çıkan sonuçların ilki zamanaşımının kesilmesidir. Zira 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (“TBK”) 154. madde 2. fıkrası “Aşağıdaki […]
İHTİYATİ HACİZ
İhtiyati haciz; para alacaklarına ilişkin mevcut veya müstakbel takibin güvence altına alınması için mahkemeye başvurarak borçlunun mal varlığına el koyulmasını sağlayan geçici hukuki koruma olarak tanımlanmaktadır. Kanun koyucu ihtiyati haczi, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu madde 257 ile madde 268 arasında düzenlemiştir. Mahkemelerin ihtiyadi haciz kararı verebilmesi için birtakım şartların mevcudiyeti gerekmektedir. İlk olarak […]
E-TEBLİGAT NE ZAMAN YAPILMIŞ SAYILIR?
7201 sayılı Tebligat Kanunu (“TK”) madde 7/A “Aşağıda belirtilen gerçek ve tüzel kişilere tebligatın elektronik yolla yapılması zorunludur… 9. Baro levhasına yazılı avukatlar…” düzenlemesi ile tebligatların avukatlara elektronik yolla yapılmasını, zorunlu hale getirmiştir. Maddenin devamında tebligatın ne zaman yapılmış sayılacağı ile ilgili husus da düzenlenmiş ve açıkça tebligatın muhatabın elektronik adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci […]
TAŞINMAZLARA VE AYNİ HAKLARA İLİŞKİN İLAMLARIN İCRASI
Türk Hukuku; mahkeme ilamlarının icrası için kesinleşme şartını aramamıştır. Mahkemelerin karar verdiği andan itibaren taraflar bu kararın icrası için yasal yollara başvurabilecek ve kararın gereği yerine getirilmiş olacaktır. Fakat kanun koyucu bazı kararların icrası için kesinleşme şartının arandığı düzenlemeler de öngörmektedir. Bu düzenlemeler mahkeme kararlarının kesinleşme şartı olmadan icrasının istisnalarını oluşturmaktadır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri […]
HAKİMİN KANUN YOLLARINA BAŞVURU SÜRESİNİ YANLIŞ GÖSTERMESİ
Anayasa’nın 40/2. maddesine göre, “Devlet, işlemlerinde, ilgili kişilerin hangi kanun yolları ve mercilere başvuracağını ve sürelerini belirtmek zorundadır.”. Anayasa maddesinden anlaşılacağı üzere; her ne kadar kanun yollarına başvuru süresi Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda (“HMK”) belirtilmiş, kesin ve hak düşürücü süre olsa dahi, mahkemeler kararlarında başvuru mercilerini ve başvuru süresini belirteceklerdir. Kanun koyucu Anayasa’da yer alan ilgili […]
BİLİRKİŞİYE VE BİLİRKİŞİ RAPORUNA İTİRAZ
Bilirkişiler, yargılama esnasında ortaya çıkan ve çözümü uzmanlığı, özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren hallerde mahkeme tarafından başvurulan gerçek kişiler veya özel hukuk tüzel kişileridir. Bilirkişilik kurumu; 3.11.2016 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlananarak yürürlüğe giren 6754 sayılı Bilirkişilik Kanunu ile özel bir düzenlemeye kavuşmuş; bilirkişilerin görev tanımları, sorumlulukları ve nitelikleri ayrıntılı hükme bağlanmıştır. Mahkemeler, yargılama sırasında […]